Sadakat
Etrafımızdaki insanların çoğunun en sık ve en haksız şekilde kullandığı bir ifadedir "Angut"...
Türkçede mecazi olarak ''ahmak'' anlamında da kullanılan angut aslında ördekgillerden tüyleri kiremit renginde, evcilleştirilebilen bir yaban kuşudur. İniş yaparken rüzgârı arkasına aldığı için sağlıklı bir iniş yapamayarak yuvarlanır. Bu özelliğinden teşbih yapılarak argoda ‘ahmak’ yerine kullanılsa da en sık kullanılan hâli; “Angut gibi bakmak" deyimidir.
Birisi söyleneni anlamayınca, boş boş, donuk donuk bakınca hemen “Angut gibi bakma!” denir. Oysaki çoğu kimse bilmez angut kuşunun niçin ve ne zaman böyle baktığını…
Angut kuşları, yeryüzündeki kuş türleri arasında ‘tek eşli’ olan nadir türlerden birisidir... Eşi ölen angut kuşlarının, başka bir eş ile bağlantı kurmayıp ölen eşinin arkasından "yas tuttuğu" bilinir.
Âdeta eşe sadakatin simgesidir angut kuşu... Öyle ki; eşlerden biri öldüğü zaman diğeri onu asla yalnız bırakmıyor!.. Dişi olsun erkek olsun bütün angut kuşları, çok ürkek olmalarına rağmen, yanlarına başka bir yırtıcı hayvan veya bir insan gelse dahi, gözlerini bir dakika bile eşinin ölüsünün üstünden ayırmadan bekliyor… Ölen eşinin başında acı acı ötüyor, çırpınıyor onu kaldırmaya çalışıyor... Sonunda onu uyandıramayacağını anlıyor ve hiç kıpırdamadan ona bakıyor.. Diğer yırtıcı kuşların gelip eşini yemesinden korktuğu söyleniyor. Ama asıl olan, angut kuşunun eşine çok bağlı olup onun için üzülmesi... İnsanoğlu nasıl travmatik olaylar karşısında şoka girip öylece donup kalıyorlarsa; angut kuşu da eşi ölünce üzüntüsünden göz kırpmadan onu izliyor... İşte o bakış, ‘Angut gibi’ bakış…
Acı olan ve insanı duygulandıran son ise; angut kuşunun ölen eşinin başında beklerken ölmesi... Evet, çoğu angut kuşu ölen eşini bir an bile yalnız bırakmak istemediği için açlık, susuzluk ve üzüntü sonucu hayata gözlerini kapatıyor… Yaşasa dahi, bir daha asla kendine yeni bir eş edinmiyor…
Birine “Angut gibi bakmasana!” derken düşünelim, düşünürken de ibret alalım derim...
Ninem diyor ki; Sebepsiz kuş bile uçmaz.