Vazgeçmemek…

A -
A +
Dın… Dın dın dın… Dın DIN DIIIIIN! Yazınca etkili olmuyor ama ağzımla yapsam bu müziği hemen tanırdınız. Hangisi mi? Bir dönemin efsane film serisi Rocky!.. Efsane olması ve Oskar almasının yanı sıra bu film, asla pes etmemek gerektiğini  ispatlayan bir başarı hikâyesi...
Rocky’i oynayan  Sylvester Stallone’un kendine has o surat ifadesi çocukluğunda geçirdiği yüz felcinin emaresi. Bu Stallone’un aktör olmak için çırpındığı yıllarda sürekli dezavantajı olmuş. 1970-76 yılları arasında birkaç küçük rolde oynamış oyuncu, bir iki başarısız senaryo denemesinde bulunmuş tecrübesiz senarist olarak ünlü olma hayaliyle geldiği New York'ta da aradığını bulamaz. İşsiz, parasız ve yapayalnız hâlde otobüs terminallerinde yatan; hatta çok sevdiği köpeğini 25 dolara hiç tanımadığı birine satmak zorunda kalan Stallone vazgeçmez... Tam da dibe vurmuşken izlediği boks maçında Muhammed Ali kendisine ilham kaynağı olur ve Rocky filminin senaryosunu üç günde yazar…
Yapımcılar çok beğendikleri senaryonun hakları için kendisine 125.000 dolar teklif ederler. Ancak bir problem vardır; yapımcılar, filmde Rocky'i o dönemin yıldız isimlerinden Robert Redford, Ryan O'Neal ya da Burt Reynolds'un oynaması konusunda ısrarcıdırlar. Stallone ise 'başrolü kendisinin' oynaması konusunda... Hayallerinden vazgeçmeyen oyuncu senaryosunu satmaz. Haftalar sonra 325 bin dolar teklif edilir; ama yine kabul etmez. En son gelinen noktada ücreti 35 bin dolara düşürerek onun oynamasına izin verilir... Nihayette hedefine ulaşan Stallone, bu aldığı ücretin yarısını parasızlıktan sattığı köpeğini bulmak için harcar. Filmde oynattığı Butkus’u…
Ve…  Rocky vizyona girdiği 1976 yılının en büyük gişe hasılatı yapan filmi olur! Film, Sylvester Stallone'a toplamda 200 milyon dolar ve Oskar ödülü kazandırdı... Çünkü o, hayallerine, yeteneğine ve kendine inanmıştı…
Takdirlik diyelim ve filmden bir replikle bitirelim;
"Dünya her zaman güllük gülistanlık değildir. Ne kadar güçlü olduğun önemli değildir. İzin verirsen seni dizlerinin üstüne çökertir, sonsuza kadar orada kalmana sebep olur. Sen, ben, hiç kimse hayat kadar güçlü darbe vuramayız. Ama önemli olan ne kadar güçlü vurabildiğin değil, o darbeyi yedikten sonra ileri doğru gitmeye devam edip edemediğindir. Kaç darbe alıp hayatta yoluna devam edebiliyorsun? İşte kazanmak böyle bir şey! ... Başarı, ulaşılabilecek liman, son durak veya varış noktası değil; sürekli olarak mücadele etmek, ayakta kalıp yoluna devam etmektir… Kendine inanmaya başlayana kadar, kendine ait bir hayatın olmayacak!"
 
Ninem diyor ki; Akarsuya inanma, eloğluna dayanma.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.