Baş ağır gerek, kulak sağır...

Dedikodu, kadınlara yakıştırılırsa da erkeklerin kadınlardan hiiiç geri kalır yanı yok... Bu son derece çirkin eylemin son zamanlarda ‘gıybet’ kelimesiyle dillere pelesenk olması ise garip ama gerçek... ‘dedikodu’dan daha şirin geliyor zahar... Gençlerin ağzında, yetişkinlerin sırıtışında, yazışmalarda, WhatsApp gruplarında, televizyonda, kıyafetlerde, fincanlarda her tarafta... övünüyorlar, gülerek söylüyorlar bu kelimeyi zırcahiller!

Manasından ve cezasından bihaber!...

Akıl fikir dileyelim ve bize söylenenleri üçlü filtre testinden geçirelim...

Bir gün, bir tanıdığı bir bilgeye rastladı ve:

“Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?” diye sordu.

Bilge:

“Bir dakika bekle” diye cevap verdi. “Bana bir şey söylemeden önce senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna 'Üçlü Filtre Testi' deniliyor.”

“Üçlü Filtre de ne?” diye sordu adam.

Bilge:

“Birincisi, Gerçek Filtresi” dedi. “Bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek olduğundan emin misin?”

“Hayır...” dedi adam. “Aslında bunu sadece duydum ve...”

“Tamam” dedi bilge. “Öyleyse sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun. Şimdi ikinci filtreyi deneyelim. ‘İyilik Filtresi’ni... Arkadaşım hakkında bana söylemek üzere olduğun şey iyi bir şey mi?”

“Hayır, tam tersi...”

“Öyleyse” diye devam etti; “Onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin değilsin. Fakat yine de testi geçebilirsin, çünkü geriye bir filtre daha kaldı. Faydalılık Filtresi... Bana arkadaşım hakkında söyleyeceğin şey benim işime yarar mı?”

“Hayır, gerçekten değil.”

“Peki” diye tamamladı bilge; “Eğer bana söyleyeceğin şey doğru değilse, iyi değilse ve de faydalı değilse, bana niye söyleyesin ki?..”

 

Ninem diyor ki; Otuz iki dişten çıkan otuz iki mahalleye yayılır.