Gülümse, geç…

A -
A +
Cancağızlarım, sürekli niye çok güldüğümü sorup durmayın, ben bu hayatı ciddiye alırsam çok ağlarım… Neyse gidem de mutfağı yiyem…
-Abonelik paketi satarken “Değerli müşterimiz’ fatura gecikince ‘Sayın abonemiz’ diye başlayan mesaj atan telekomünikasyon şirketleri, biz de sizi…
-‘Kutup ayılarının yerine, seven kadını bulup da onu üzen ayıların nesli tükensin’ diyenler el kaldırsın…
-Televizyonlarda da ‘reklamı geç’ butonu olmadıkça kimse bana ile teknolojiden bahsetmesin…
-MP3’ü okurken ilk iki harfi İngilizce üç rakamını Türkçe okumamızın mantıklı bir açıklaması var mı?
-On km yol yürüdüm iki tane 500 ml’lik su içtim toplam 6 TL; yani kilometrede 600 kuruş yakıyorum…
-Herkes uykusunu tam alsa insanlık adına bir sorunumuz kalmayacak sanki…
-Gece sıfır iki, beynim; ‘Sanırım uyumaya çalışıyorsun, hadi son on yılda yaptığın hatalardan oluşturduğumuz özel klibi izleyelim’
-Kadınlar ikiye ayrılır; iyi giyinmişler ve iyi ki giyinmişler…
-Dekolte kıyafet giyip gün boyu orasını burasını çekiştirenlere sesleniyorum; bacım bir karar ver, gösterecek misin göstermeyecek misin oyalama…
-Benimle aynı fikirde olmayan kişilere karşı bakış açım; “Sen ne anlarsın be!”
-Gökten ilgi yasa bana “hımm, ok, tmm” düşer diyenler birleşelim…
-‘Hadi değişik bir şeyler yapalım’ desek çay içerken buluyoruz kendimizi… di mi?
-Erkeklerin odun oluşu kadınların tutunacak dal aramasından, erkeklerin öküz oluşu bütün yükü taşımalarındandır. Bu sefer farklı bir kitleye oynadım, hadi hayırlısı…
-Bazı insanlar gerçekten çok fakir çünkü paradan başka hiçbir şeyleri yok…
-Kilo verirken surattan gidiyor, kilo alırken göbekten alıyoruz. Ver iz dı adalet?
-Araştırmalara göre sanal ortamda tanışan kişilerde kadınlar ‘erkeğin katil olmasından’, erkeklerse ‘kadının şişman olmasından’ korkuyorlarmış. Koyun can derdinde kasap et…
-Herkes sosyal medyadaki gibi yumuşak kalpli, aforizmalar saçan, romantik, şair ruhlu ve inançlıysa bu dışarıdaki yamyamlar kim?
-Çay şekersiz için kişinin attığı hava da kimsede yok…
-Erkeklerin telefon rehberi; evlenmeden önce: Aşkım, evlendikten sonra; Eşim, Beş yıl sonra: Ev.
-Mesajıma dakikasında cevap veren insanları kavanozda saklamak isteyen bi ben değilimdir herhâlde…
-Pazar sabahı erkenden uyanınca kendini dolandırılmış gibi hissedenler burada mı?
-Canım hiç güvenmeyeyim daha yeni kazık yedim…
-Aklına bir anısı gelince kendi kendine gülenler olarak çok tatlıyız…
-Sanki ‘daha kötü ne olabilir?” dedikçe hayat, gözlerini kısıp “bekle ve gör!” diyor.
-Sinirli sinirli evi süpürürken peşinden sürüklediğin elektrik süpürgesi bir yere takılınca onunla kavga etmek… Bunu sadece kadınlar anlar…
-Bazen kendinin büyük çaydanlığın kapağı gibi gereksiz hissediyorsan, sen de bizdensin…
-Bazıları kendini mutlu olmak için uğraşmıyor da başkaları da onun gibi mutsuz olsun diye çabalıyor. Ya git çamaşır suyu iç bir köşede...
-İnsanoğlu geçmişin hasretçisi, geleceğin özlemcisi, yaşadığı anın şikâyetçisidir…

Ninem diyor ki; Sofrada elini, mecliste dilini tut.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.