Kartal rakip tanımıyor!
A’dan Z’ye bütün kadro şampiyonluğa inanmış bir kere… Quaresmasız ve Gökhan Töresiz de olsa iç-dış saha fark etmiyor, her türlü direnci kırıyor.
Mario Gomez bir efsane! Alman panzeri durmak bilmiyor, atıyor, atıyor, atıyor ve Beşiktaş’ı zirvede tutuyor. Oğuzhan o döküme perçin atıyor!
Sosa, Olcay ve Kerim hepsi de birbirinden değerli; varlıkları Beşiktaş’a ritim, tempo, heyecan, coşku ve renk katıyor.
Oysa, Sivas deplasmanı her anlamda zor bir karşılaşmaydı Beşiktaş için.
Malum, rekabet var… Hele bu rekabette; söz konusu olan tarihi rakibiniz Fenerbahçe ise daha da önemli.
Düşünün ensenizde Fenerbahçe baskısı… Karşınızda “tehlike hattı”nda can derdine düşmüş Sivasspor ve büyüklere karşı daha bir istekle hazırlanan Mesut Bakkal olunca mücadele sanıldığından da zor hale geldi. Yiğidolar ilk yarıda başarılı bir takım savunmasıyla lidere çok pozisyon vermedi. Ta ki Cicinho'nun sakatlığına kadar.
Gerçi Beşiktaş Olcay, Gomez ve Oğuzhan ile üç pozisyon üretti ama gol üretemedi.
Bu durumda; Beşiktaş’ın yapması gereken vites yükselterek oynamaktı. Oğuzhan ve Olcay’ın özel çabası, Sosa ve Kerim’in Gomez’e attığı milimetrik paslar Beşiktaş’ın elini güçlendirdi.
İkinci yarı akıl, strateji, hız ve tempo yükselince goller geldi.
Özetle; Beşiktaş; idari, ekonomik, sosyal, kültürel, fiziki ve sportif anlamda boyut değiştirerek emin adımlarla hedefe koşuyor.
Fenerbahçeli dostlarım darılmasın ama bu kadar gelişmeye bir de taç gerekir değil mi?
Hemen yeri gelmişken hakkını teslim edelim; o tacı da “yönetim başarısı” getiriyor. Başkan Fikret Orman, ”yönetim” anlamında bir uzlaşı-sempati yolu açtı. Beşiktaş bu yolda, sporun ruhuna uygun biçimde herkesle barışık ve gönülleri fethederek ilerliyor.
İşte, güzellik budur. İşte gerçek şampiyonluk budur.
MAÇIN ADAMI
Mario Gomez
KIRILMA ANI
Cicinho’nun sakatlandığı an