Vesayet bekçiliği sadakat değildir

A -
A +
Kim söylemişse “Hiç kimse değişime karşı değildir yeter ki ucu kendisine dokunmasın” diye CHP için söylemiş.
Anayasa değişiklik tekliflerinin görüşmelerinde iyi gözlemlendiğinde CHP içinden de söylenen satır aralarında ciddi sözler var. İlki “Referanduma gidilse de gidilmese de erken seçim var” diyen CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay’dan geldi. Ardından bir başka CHP’li Grup Başkan Vekili Özgür Özel “Şu anda Genel Başkan adına konuşuyorum. Erken seçim için hodri meydan diyoruz. Rejim değişikliği olacağına erken seçime evet” ifadelerini kullandı.
Belli ki CHP erken bir seçimi rejimden ziyade kendisi için tehdit olarak gördüğü anayasa değişikliğine karşı sığınacak bir liman olarak görüyor ve görüşme aralarında “Erken seçim” dillendiriliyor.
Eski Genel Başkanları Deniz Baykal da konuşmasında anayasa değişiklik teklifini “Türkiye’nin asırlık medeniyet tercihini değiştirmeye yönelik” bir hamle olarak tanımladı.
CHP’nin rahatsızlığı sadakat ile statükoculuğu karıştırıyor olması.
Erken seçimi de şimdiden patırtı gürültü ile durduramadığı değişim rüzgârını durdurmak için bir rövanş fırsatı olarak görüyor.
Her seçim CHP’nin kaybı rakiplerinin kazancıdır.
Mevcut siyaset şablonunda ısrarın, Türkiye’yi hep ayakta kalma mücadelesi veren kararsız ülke olarak bloke edeceğini biliyor. Bunun neması olarak da belki doğacak siyasi irade zaafı ve koalisyonlarda yer alarak bürokratik vesayetçi tabanını mutlu etmeyi umuyor.
AK Parti’nin muhtemel yol haritası içinde henüz erken seçim konuşulmadı.
15 Temmuz darbe teşebbüsü ve örtülü darbe teşebbüslerine karşı demokrasiyi koruma mücadelesinin hakemi millettir. Seçimler ise milletin hakemliğine başvurudur.
Değişen Türkiye’nin siyaset organizasyonları ve hukuk dinamiklerinin de yerinde durması düşünülemez. Bu siyaset altyapısı Türkiye’nin geçmiş yüzyıl şartlarına göre tasarlandı. Etrafımızdaki değişen çember ve içimizdeki hayatın dinamikleri değişimi zorlarken bu fırtınayı yüzyıllık yapı ile durdurmaya çalışmak anlaşılır değildir.
Kadim medeniyet dinamikleri yüz yıl önce Baykal’ın sadakat ilan ettiği asırlık medeniyet tercihi için terk edilirken asrilik ve yenileşme adına buna rıza gösteren hatta değişimin aktörlüğünü yapan CHP’nin ayak diretmesi; taşıdığını iddia ettiği yenilikçilik ve modernite ile bağdaşmıyor. Geçmişin bütün tecrübeleri bu direnmenin CHP’yi de geri götürdüğünü CHP kadrolarının anlaması gerekir.
Seçilmiş Cumhurbaşkanının aktif bir rol almasına itiraz ederken yapması gereken şey geçmişi ile yüzleşmesidir.
Geçmişte anayasa değişikliği tartışmalarında “Anayasanın özüne dokundurtmayız” diyen Baykal’a bir eleştiri de “5 generalin yaptığı anayasayı savunmak sana mı kaldı?” diyerek yılların CHP’lisi Tarhan Erdem’den gelmişti.
Burada trajik olan şu ki, çok partili hayata geçilmeden önce 40’lı yıllarda valiler, aynı zamanda bulundukları ilin CHP il başkanıydı.
Çok partili hayata geçip DP iktidar olunca valilerin geçmişten gelen CHP’li kimliği nedeniyle iktidar ve bürokrasi arasında başlayan çatışma uzun yıllar sürdü.
Geleneğinde, il valisinden parti başkanı bulunan, bugün de 'Partili Cumhurbaşkanı’na 'rejim değişikliği' diye karşı çıkan CHP’nin önleme ve engelleme üzerine kurgulanmış karşı duruşu sele karşı çıkmak gibi boşa gayret. Hem kendini yoruyor hem seçmeni.
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.