Bu hastalığın teşhisini kim koyabilecek?!.

A -
A +

Başbakan Ecevit'in hastalığı ile ilgili olarak belki de ciltlerle kitap dahi yazılabilir... Söylenenlere, anlatılanlara ve yazılanlara bakınca, insan olamaz bu kadar diye düşünüyor. Sadece dünkü gazetelerde yer alan söylenti ve yorumlar, Türk'lere has derin muhayyile ve yorumlama gücünü de sergiler cinsten! Şüphesiz bir Başbakan'ın sağlık durumu çok önemlidir. Hele bu, Türkiye gibi kırılgan, siyasi ve ekonomik dengeleri bıçak sırtında bir ülkenin hükümet başkanı ise... Ama gelin görün ki, konunun ele alınış biçimi o kadar abartılı ki. Bazen dudak uçuklatıcı tarzda oluyor. Hani zaman zaman gazete veya televizyon haberlerinden öğreniriz; "Falanca ülkede bir kişi babasının cesedi ile iki yıl beraber yaşadı" veya "Eşinin cesedini üç ay buzdolabında sakladı" yahut "Annesinin ölüsünü bilmem kaç ay evinin bodrumunda muhafaza etti..." Daha çok Türkiye'nin ekonomik şartlarını dile getiren haberlerde ise, ücretini ödemekten kurtulmak için hastahaneden adam kaçırma maceralarını sık sık öğreniriz... Ecevit'in hastalığı ile ilgili olarak bu kadar dehşetengiz olmasa da çok düşündürücü başlıklar kullanılmış; "Kırık kaburga ile 12 gün...", "14 gün boyunca hiçbir doktorla görüştürülmedi...", "Rahşan hanım tarafından apartopar hastahaneden çıkarılarak eve götürüldü...", "Doktorlar eve baskın düzenledi!.." Bir gazetenin başyazarı "Olamaz bu kadar..." diye başlık atmış, ve "Neyse ki, diyor gazetemizin Ankara temsilcisi büyük bir ustalıkla Ecevit'in kaburga kırığını ortaya çıkardı..." diye yazıyor. Aynı gazetenin genel yayın yönetmeni de bunu teyid ediyor ve temsilcisinin başarısını kutluyor! Bir gün önce Ecevitler'i yerden yere vuran aynı mevkutenin bir yazarı da, Başbakan'ın kınaması üzerine, o sert usluplu yazıyı, gericilerin bu meseleyi siyasi malzeme yapmaları yüzünden(!) yazdığını söylüyor. Aynı gruba ait diğer gazetede ise daha haşin yazılar vardı. Başyazar, Rahşan hanımın kedi sevgisinden yola çıkarak, kedinin bazen yavrusunu soğuktan korumak için altına aldığını ve soluksuz bırakarak ölümüne yol açtığını yazıyordu... Diğer bazı sütun sahipleri de Ecevit'in artık hükümette olamayacağını, piyasaların da buna hazır olmadığını, "Ecevit Devri"nin kapandığını ve yeni arayışlara, hazırlıklara girişmek gerektiğini kaleme almıştı... Bu arada, öğrendik ki, DSP'li bazı doktor milletvekilleri, Hüsamettin Özkan'a rapor vererek Ecevit'in tedavisinin yanlış şekilde yürütüldüğünü ihbar etmişler! Diğer taraftan 14 gün boyunca kimse ile görüştürülmeyen Ecevit'i Hüsamettin Özkanın dahi ziyaret edemediği yolundaki rivayetleri hepiniz biliyorsunuz... Bunlar bilinmesine biliniyor da, Ecevit'in sağlığı ile ilgili gerçek durumu bilen var mı acaba? Başbakan hastahanede ne kadar müddetle kalacak? Başbakan olarak daha ne kadar kalabilecek? Daha önce de bu köşede sorduk; Ecevit'in zayıf omuzları ülkenin ağır siyasi yükünü daha fazla taşıyabilecek mi?.. Ecevit'i ve hükümeti her fırsatta sahiplenen keskin kalemler bile artık diyorlar ki, "Bu terazi bu sıkleti çekmez..." Rahşan Hanımın büyük sevgisi ve müthiş desteği de bu noktadan sonra fonksiyonel olamaz. Zira yandaşlardan bazıları, eşine görülmemiş şekilde kol kanat geren ve DSP'nin de iki numaralı ismi olan Rahşan Hanımı topa tutmaya başladılar. Ecevitler'in aile dayanışması sadece hükümette değil partilerinde de kazan kaldırmalara yol açmış durumda! Başbakan'ın hastalığına şöyle ya da böyle bir teşhis konulup tedavisine çalışılacak ama, ülkemizin hastalıklarına kim ve nasıl teşhis koyabilecek? Asıl mesele burada...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.