Ne olacak şimdi?

A -
A +

Evet ne olacak şimdi? Borsanın dünkü pike hareketiyle meydana gelen düşüş yahut kayıp oranı yüzde 7-8... Dolar ise tepe yaptı ve bu yılın en yüksek seviyesine ulaştı! Önceki gün ve dün piyasalarda cereyan eden olumsuzluklar mini bir kriz mesabesinde. Bir müddet öncesine kadar, krizi geride bıraktık, işler yolunda, erken bir seçim ekonomiyi etkilemez diyen Kemal Derviş de son üç günde ağız değiştirdi; "İşler iyi değil. Borç sorunu devam ediyor. Parçalanmışlık var. Koordinasyon yok. (Her halde kısaca, uyum yok demek istiyor.) Bürorasi kısır çekişme içinde..." diyor. Başbakan Ecevit'in durumu ile Derviş'in bu yorumu gerçekten ortalığı alt üst etti. Faizler günde üç-beş puan artarak yükseliyor. Bütün bunlar oluyor da, ülkemiz ve vatandaşlarımız bu yükü daha ne kadar taşıyabilecek? Şimdiye kadar Ecevit'i yere göğe sığdıramayanlar, kendisi ve eşi hakkında öyle iddia ve ifşaatta bulunmaya başladılar ki, dudak uçuklatacak cinsten. Yazılanlara bakılırsa, yakın zamanda iyice su yüzüne çıkan ve neticede Başbakanı yatağa düşüren hastalıklar iki üç yıldan beri de mevcutmuş. Ama öyle anlaşılıyor ki, bazı meslektaşlarımız bu konuda şimdiye kadar büyük ketumiyet göstermiş. Ecevit'in Hindistan gezisi sırasında elinde kalem olmadığı halde, sanki varmış gibi bir iki defa parmağıyla imzalama teşebbüsünde bulunması ve sonunda Rahşan Hanımın ikazıyla işin farkına varması vs. vs... bugünlerde bir sütundan diğerine taşınıyor... Buna karşılık Ecevit, hâlâ daha sağlıklı olduğunu ispatlamak için özel düzenlenmiş ortamda basının karşısına çıkıp, "Bakınız elim titremiyor..." diye durumunu anlatmaya çalışıyor. Ama aynı Başbakanın daha bir süre, yani belirsiz bir süre evinde istirahat edeceği de açıklanıyor. Bu arada Bakanlar Kurulu hukuken tartışmalı bir şekilde toplanıyor... Yani Türkiye'de şu sıralar cereyan eden hadiseler enteresan. Şüphesiz bütün bunlar çok tartışılacak ve ileride birçok yönden de ülkenin başını ağrıtacak cinsten şeyler. Bütün bunların yanında gelinen nokta, her yönüyle bir dönemin sonunu işaret ediyor; Hükümetin bir ortağı (Mesut Yılmaz) yavaş yavaş yeni bir hükümetin oluşumunu telaffuz ediyor. Her ne kadar mevcut koalisyonun devamından yana olduğunu belirtiyorsa da, bununla çok bağlı kalmak istemediğini de söylüyor. Bu arada hükümetin diğer ortağı Bahçeli de ileri sürdükleri şartlardan (İdam cezası vs.) asla vazgeçmeyeceklerini, gerekirse hükümetten çekilebileceklerini söylüyor. Ve Ecevit cenahından da ilk defa çekilme şartlı da olsa telaffuz ediliyor. Rahşan Hanım zamanı gelince Ecevit'in çekileceğini ifade ediyor. Şimdi bütün bunlar karşısında, hâlâ daha hükümet dimdik ayakta, erken seçime gerek yok türündeki beyanların ne derece inandırıcılığı olabilir? Diğer taraftan MHP'yi çok yakından ilgilendirecek gelişmeler var. Bahçeli'nin kabineden azlettirdiği Abdulhaluk Çay dün istifa etti. Büyük Birlik Partisi ile Tuğrul Türkeş ve Hasan Celal Güzel arasında çok sıcak temaslar sürüyor. Eğer düşünülenler hayata geçirilebilirse, MHP'nin tabanına yönelik yeni bir siyasi hareket, Bahçeli ve kurmaylarını çok rahatsız edebilir. Bahçeli'nin son zamanlardaki çıkışları bazı yorumcular tarafından yukarıda işaret ettiğimiz muhtemel tehlikeye karşı bir tedbir mesabesinde görülüyor. Siyaset er-geç yeni bir veche kazanacak ama, halkımız daha fazla perişan olmadan bu belirsizlik ortadan kalksa iyi olur. Yoksa yeniden kriz ve yeniden başa dönme ihtimali sözkonusu olur ki, aman!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.