İç karartıcı haberler...
Baba oğulun, oğul babanın katili!.. Bundan büyük bedbahtlık olabilir mi? Dünya git gide huzurunu kaybediyor. Haberler insanın ruhunu örseliyor.
Eskiden gazetelerin özellikle 3. sayfalarında, çok kullanılan öldürme – yaralama ve kaza haberlerinden yoğun şikâyetler alınırdı. Her gün benzer kanlı fotoğrafları görmekten fena halde rahatsız olan okuyucular, haklı olarak bu sevimsiz ve iç karartıcı haberlerin aynı sayfada, yoğun şekilde kullanılmasına tepki gösteriyordu. 3. sayfaların muhtevası zamanla değişti, ama bahse konu insan ruhunu örseleyen haberlerin yayını mecburen devam ediyor!.. Ne kadar özen gösterilse de, her biri ayrı bir facia ve felaket olan, adi cinayet, terör saldırıları ve korkunç kazalarla ilgili haberler, maalesef ve mateessüf, birinci sayfalardan başlayarak her gün gazeteleri dolduruyor... Ve bu durum kanıksandı.
Kastamonu'da birbirini öldüren baba ile oğulun yerde yatan, başları zıt istikamette ve ayakları birbirine değen cansız bedenlerini görünce, içim parçalandı. Bu drama temas etmek zaruretini hissettim. Düşününüz baba oğulun, oğul babanın katili... Bundan daha büyük felaket, daha büyük bedbahtlık olabilir mi? Baba Halil İbrahim Dabanoğlu 62, oğul Hasan Dabanoğlu 45 yaşında imiş. Babanın vücudunda üç, oğulun bedeninde dört kurşun var. Habere göre, ölümcül kavganın sebebi yonca biçme meselesiymiş... Sebep ne olursa olsun, sonuç tam bir facia! Baba ile oğul birbirini öldürdü. Öbür dünyada, hesap gününde, mahkeme-i kübrada hesaplaşacaklar. Bir de aile efradı üzerinde bu hadisenin hâsıl edeceği yıkımı düşünün... Allah geride kalanlara sabır ve metanet versin! İnsanlık git gide fenalıklara gömülüyor. Bu fenalıklardan da böylesine felaketler doğuyor.
İç karartıcı haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Van'ın Çaldıran ilçesinde, ülkeye kaçak giriş yapan Afgan menşeli 33 kaçak kişiden yedisi, donarak hayatını kaybetmiş... Bunların altısı çocuk, biri de kadın. Afganistan, ah Afganistan!.. 1979 yılında Sovyetler Birliği'nin önce darbe yaptırıp sonra da işgal ettiği bu talihsiz ülkede 35 sene için milyonlarca insan kurşun, bomba ve mayınlarla öldürüldü. Dünyada en fazla kolu bacağı kopuk insan Afganistan'da yaşıyor... Ne yazık ki, bu yıkık ve çaresiz ülkede kan akmaya devam ediyor. Afganistan işgalinin ortaya çıkardığı milyonlarca mültecinin büsbütün istikrarsızlaştırdığı, komşu ülke Pakistan'da da aynı şekilde oluk oluk kan akıyor. Dün, Karaçi şehrinde bir otobüse yapılan saldırıda en az kırk kişi hayatını kaybetti... Bu olaylar adeta vaka-i adiye haline gelmiş durumda. Aralık ayında, Peşaver'de bir okula yapılan baskında, 132'si öğrenci, tam 145 kişi öldürülmüştü... Bir taraftan Taliban'ın tedhiş ve terör eylemleri, diğer taraftan ABD'ye ait insansız hava araçlarının, zaman zaman düğün alayları da dâhil sivil hedefleri vurması sonucu, her yıl binlerce insan ölüyor... Doğrusu bu ülkede benzer saldırılardan kaç kişinin hayatını kaybettiği dahi, tam olarak tespit edilemiyor.
Afganistan böyle, Pakistan böyle, Suriye böyle, Irak böyle... Şimdilerde bunlara Libya ve Yemen de eklendi. Libya'da ve Yemen'de her gün kaç kişinin öldürüldüğü, artık haber olarak bile dünyanın zengin ülkelerini ilgilendirmiyor. Buna Somali'yi, Çad'ı, Nijerya'yı da ekleyin. Taliban, Boko Haram, El Şebab, IŞİD ve bunlara benzer daha birçok terör örgütü, insanları tavuk gibi boğazlıyor. Bu örgütlere en modern silahları veren küresel güçler de, çatışmaların sürmesi için gerekli ortamı hazırlıyor... Velhasıl dünyanın çivisi çıkmış. Dünyanın bir kısmında insanlar vahşice birbirine kırdırılıyor. Gelişmiş, zengin ve güçlü devletler de bu durumdan rant devşiriyor!..