İcraat Koalisyonu...

A -
A +

Erken seçim opsiyonu şimdilik en ötede duruyor. Bir koalisyon hükümetini hayata geçirmek için, talepler ve baskılar devam ediyor. Galiba olacak!..

Hükümet kurma yolunda resmî prosedürün başlaması için 3 Temmuz'u beklemek gerekiyor. Ancak seçim günü akşamından başlayarak bugüne dek, hangi koalisyon formülünün işlerlik kazanacağı hususunda, gayriresmî temaslar ve kulis çalışmaları tam gaz devam ediyor... Parti liderlerinden hayli karışık ve kararsız sinyaller gelse de, giderek gerçek tutumlarını ortaya koyma yönünde zaman ve zemin daralıyor. Herhalde hiçbir genel başkan, bir erken seçimin (yahut tekrar seçimin) sorumlusu olarak halkın karşısına çıkmak istemez. Zira faturanın çok ağır olma ihtimali yüksek!.. İstese de istemese de, herkes uzlaşmacı olmak zorunda. Bu zorunluk karşısında artık siyasilerin samimiyet derecesini araştırmaya gerek var mı, faydası var mı, işin teferruat kısmı. Zahire göre hareket ederek, her partinin durduğu noktayı tespit etmek ve ülkeyi yönetecek yeni hükümete destek ya da köstek anlamındaki katkılarını izlemek durumundayız.

7 Haziran akşamından beri, ülkeyi hükümetsiz bırakmamak adına, üstüne düşeni yapmaya en hazır görünen parti, tartışmasız AK Parti. Bunu teslim edelim. Meclis'teki en büyük parti olarak, tabiatıyla bu sorumluluğu ortaya koyması zaten beklenirdi. O da buna uygun olarak bütün kapıları sonuna kadar açık tutuyor. Lakin diğer partiler, bu meyanda çeşitli hesaplar peşinde ve fırsat ve imkân buldukları nispette de, AK Parti ile hesaplaşma gayretinde... Hal böyle olunca da, yukarıda belirttiğimiz üzere partilerin yönetim katından karışık, anlamsız ve daha çok negatif etki yapmaya dönük sinyaller yansıyor. İlkeler, kırmızı çizgiler, şartlar vs. vs... Ama sonunda sağduyu ve mantığın hâkim olacağı bir diyalog ve elbette sorumluluk atmosferinin, tecelli edeceğini umuyoruz. Siyasette maksimum kazanımları hedef alan söylem ve manevralara başvurulmasını, tabii karşılamakla birlikte, bunun dozunda bırakılması ve ölçünün kaçırılmaması beklenir.

Seçim öncesi propaganda döneminde başlayan ve halen devam eden sert, kırıcı ve seviye bakımından tartışmalı söylemlerin partilere ve liderlerine ne getirdiğini veya ne kaybettirdiğini ciddi şekilde irdelemek gerekiyor. Halk sandıkta kararını verdi ve her partinin notunu belirledi. Şimdi sıra halkın verdiği yetki çerçevesinde, ülke yönetimini dizayn etmekte. Buna çalışmak yerine, hâlâ daha ağız dalaşı ve lüzumsuz polemiklerle piyasaları tedirgin etmek, vatandaşın kafasını karıştırmak, rasyonel bir siyaset tarzı değil. Makul süre içinde yeni hükümetin teşkil edilmesi ve belirsizliğe son verilmesi kaçınılmaz. Tutmayacak formülleri zorlamaya, suyu yokuş yukarı akıtmaya kalkışmanın ne anlamı var? Neyse ki, Ankara kulislerinden sızan bilgiler, tribünlere yönelik yoz söylemlerden hayli farklı gelişmelerin olduğunu gösteriyor. Türkiye'yi dirayetle idare edecek bir hükümetin, bir icraat koalisyonunun kurulma emareleri, belirmiş gibi görünüyor. Gazetemizin bugünkü manşetinde de, icraat koalisyonu ve halkın bu istikametteki beklentileri aksettirilmeye çalışılıyor...

Özetlersek, halkı hayal kırıklığına sürükleyecek bir siyasi duruma kim, hangi siyasi kimlik mahal verirse, bunun altında kalır. Vekiller bugün itibariyle and içip göreve başlamış olacak. Hayli renkli bir Meclis olacağı anlaşılıyor. Bakalım siyaset üretmede ve ülke meselelerine çözüm bulmada, hangi kalibreyi ortaya koyacak... Türkiye seviyeli bir siyaset, icraatçı bir hükümet ve herkesten yeterince hassasiyet bekliyor. Nokta!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.