Devlet ve Vakıf Üniversitelerinin Durumu

A -
A +
Son yıllarda sayıları hayli artan devlet ve vakıf üniversitelerinin performansı küresel rekabet için yeterli mi? Yeniden yapılanma ihtiyacı var mı?

Anayasa Mahkemesinin dershanelerle ilgili iptal kararının yansımaları sebebiyle, bugünlerde yine üniversite öncesi öğrenim meseleleri yoğun olarak tartışılıyor. Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı'nın mükerrer açıklamalarına rağmen, bu safhadaki belirsizlik tamamen ortadan kalkmış değil. Medya bu haberlere yoğunlaşırken, aslında hem devlet hem vakıf üniversiteleri açısından şu sıralarda irdelenmesi gereken pek çok konu var...

Tercih ve kontenjan durumunun, ülkemizdeki genç ve eğitimli nüfusun dengeli biçimde istihdamıyla mümkün mertebe uyumlu hale getirilmesi, eğitim kalitesinin yükseltilmesi vs. Bunların yapılabilmesi için de, doğru planlama; yeterli finans temini, kalifiye öğretim elemanı ihtiyacının maksimum seviyede karşılanması, müfredat ve metodolojinin küresel rekabeti mümkün kılacak şekilde yenilenmesi ve geliştirilmesi gerekiyor...

Ne var ki, bütün bunların ideal seviyede hayata geçirilmesi hiç de kolay değil! Bir süre önce Sayın Cumhurbaşkanının da ifade ettiği üzere, eğitim alanında; özellikle ilk ve orta öğretim kuşağı için, ideal hedefler yakalanabilmiş değil. Burada çok sık değişen mevzuatın da etkisi büyük.

Yükseköğretime gelecek olursak... Dünyadaki en iyi ilk yüz üniversite arasında, ne zaman bir üniversitemizi görebiliriz acaba? Zaman zaman ilk beş yüz arasına girmiş bazen iki – üç, bazen üç –dört üniversitemizin adını görünce mutlu oluyoruz. Ancak gerçekçi yaklaşırsak, arzu ettiğimiz ve beklediğimiz küresel rekabet için, bugünkü durumumuzun asla yeterli olmadığı ortada. Dolayısıyla kat etmemiz gereken daha çok mesafe var. Peki, bunu nasıl yapacağız? Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Tosun, çok önemli bir kitap hazırlamış.

DEVLET ÜNİVERSİTELERİ: PERFORMANS DEĞERLENDİRME FİNANSMAN MODELİ VE YENİDEN YAPILANMA.

Bu kitaptaki çok önemli ve kapsamlı verileri uzun ve yıpratıcı bir çalışma neticesinde derleyip mükemmel bir tasnife tabi tutmuş. Kitabın yükseköğretim kurumları için değerli bir kaynak olacağı kanaatindeyim... YÖK ve diğer resmî ve özel kuruluşların da ürettiği buna benzer eserler şüphesiz mevcut. Fakat çok derli toplu bir kaynak olarak Prof. Tosun'un bu kitabı, alanında ufuk açıcı ve yeni yeni fikirleri eğitim dünyamıza taşıyan kıymetli bir eser. Temenni edelim ki, ilgili kesimler bu kitapta işlenen tezleri ve yapılan değerlendirmeleri dikkatle inceleyip, buradan faydalı neticeler çıkarsın...

Kitap konusu icabı, ağırlıklı olarak istatistiki verileri ihtiva ediyor. Ancak bu yoğun rakam sütunlarından müşahhas fikirler dökülüveriyor. 1930'lu yıların başındaki üniversite reformundan başlayarak, günümüze kadar kaydedilen gelişmeleri; ilgili mevzuatı ve mali uygulamaları teferruatlı şekilde ele alan kitap, hakikaten doyurucu bilgiler sunuyor.

Vakıf üniversitelerinin yükseköğretim içindeki payı henüz çok düşük (yüzde yedi. sf. 9) olduğundan, bahse konu kitap ağırlıklı olarak devlet üniversitelerinin durumunu irdelemektedir.

Kitaptan cımbızla çektiğimiz şu bilgi oldukça dikkat çekici: (2013 yılında tüm üniversitelerimizdeki toplam öğretim elemanı sayısı 110 bin 240'tır. Bu sayının yüzde 42,7'si öğretim üyesi, yüzde 57,3'ü yardımcı öğretim üyesi kategorisinde... Sf. 41.)

Bilimsel çalışma ve yayınlar, projeler, patent üretimi ve diğer faaliyetlerle ilgili dikkat çekici veriler değerlendirilerek hâlihazırda üniversitelerimizin üretkenliğinin ne durumda olduğu analiz edilirken, üniversite finansman modeline dair çok dikkat çekici hususlar da işlenmektedir. Performans değerlendirme bölümünde, üniversitelerimizin kendi durumlarını görmesi bakımından oldukça ilginç veriler mevcut... (sf. 131 vd.)  

Özetlersek, üniversitelerin esaslı bir röntgenini çeken kitap, sonunda çözüm önerileri de sunuyor. Prof. Hasan Tosun hocamıza emeği için teşekkürler...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.