Silvan ve yalandan beslenen fitne...

A -
A +
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinden bir "Kobani" oluşturmaya çalışan bölücü teröristlere arka çıkan HDP'li vekiller, yalan üstüne yalan yayarak fitneyi körüklediler. Bu kafayla HDP kesinlikle hiçbir yere varamaz!..

Bugüne kadar milletvekilliği ile asla bağdaşmayan pek çok eylemin içerisinde boy gösteren HDP'li vekiller, son olarak Silvan'da âdeta bir yalan makinesine dönüşerek, iyice dibe vurdular... Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP ve uzantılarının Silvan olayları etrafında, ürettiği yalan propagandaya şu tepkiyi verdi: "Kimse şov yapmaya kalkmasın. Silvan'daki yığınağı biliyoruz... Kararlılığımızı kimse test etmesin. Her sokakta güvenlik sağlanıncaya kadar, operasyonlar devam eder..." Günlerdir sabahtan akşama kadar haberlerini izlediğimiz ve şimdiye kadar yarım düzine şehit verilen Silvan'da, bölücü terör örgütünün ne yapmaya çalıştığını, en gabi adam dahi anlamışken, HDP'lilerin halkın zekâsıyla alay edercesine sürdürdüğü tezvirat, gerçekten utanç verici. Sayıları yüze yaklaşan teröristler, belediye araçlarıyla Silvan'ın üç mahallesinde (Mescit, Tekel ve Konak), kazdıkları kırka yakın hendek ve oluşturdukları mevzilerle, güvenlik güçlerine karşı direnmeye çalışıyordu. Hendeklere tuzaklanan el yapımı patlayıcılarla, Kalaşnikof tüfeklerle, roketatarla, Türkiye Cumhuriyeti devletinin askerine ve polisine karşı tutunamayacağını bilen teröristler, vatandaşları kendilerine kalkan yaparak, sivil can kayıplarıyla propaganda yapma yoluna da gittiler...

Fakat bütün bu sinsi planlar ve yalan propaganda çalışmaları çabucak deşifre oluyor. Teröristlerin okulları, evleri ve hatta camileri nasıl mevzi haline getirip kullandıkları, Silvan ilköğretim okulu ve imam hatip lisesinin duvarlarını nasıl delik deşik ederek tüneller açtıklarını vs. bütün Türkiye gördü. Bütün ihanetler karşısında, kendilerinden beklenen doğru dürüst bir tavrı ortaya koyamayan HDP'liler, her zamanki gibi Kandil'den gelen talimatla kara propagandaya hız verdiler. Eş başkan Selahattin Demirtaş hiç sıkılmadan, teröristlerin Kobani benzeri bir kanton oluşturmak için, Silvan'da halka hayatı zindan etmesine, "Muazzam bir halk direnişi..." gibi saçma sapan övgüler düzüyor. Bu noktadan sonra Demirtaş'ın Kürt halkı nezdinde zerre kadar itibarı kalmamıştır. Buna emin olabilirsiniz. Şimdiye kadar pek çok fitne eyleminin içinde boy gösterirken adını duyduğumuz Ayhan Bilgen, geçen Şubat ayında Ağrı'da çıkan bir yangın fotoğrafını sosyal medyada "Silvankobanidir" haştagı ile yaydı. Aynı şekilde, Yıldırım Türker isimli vekil, Gazze'den çekilmiş bir fotoğrafı dolaşıma soktu. Bunlarda hiç ama hiç utanma yok gerçekten. Türkiye Cumhuriyeti devletini zora sokmak için, taa 2008 yılında, Osetya'da Rus tanklarının ezdiği bir gencin fotoğrafını yayınlayarak, güya Silvan'da tankların kullanıldığını ispatlamaya kalkıyorlar...

Şu ana kadar Silvan'da en az 27 terörist öldürüldü. Diğerleri için de çember gittikçe daralıyor. Eninde sonunda ya teslim olacaklar, ya da tükenecekler. HDP'li vekiller, ne kadar tezvirat ve ajitasyon yaparsa yapsın, başta bölge halkı olmak üzere, hiç kimseyi kandıramayacaklardır. Çünkü Silvan'dan can güvenliği sebebiyle kaçan binlerce vatandaş, orada gerçekten nelerin olup bittiğini, bizzat yaşayarak gördü. O yüzden, "Direnişe ortak olacaklar..." diye palavra sıkan Ayşe Acar Başaran gibi vekillere, asla itibar etmeyecektir. HDP'li vekiller o kadar batağa saplandılar ki, terör örgütünün telkini ile her türlü yalan ve hileye başvurur hâle geldiler!.. Silvan Kaymakamı Murat Kütük'ün söyledikleri, bu bakımdan tüyler ürpertici. Yardım isteme bahanesiyle, devletin kaymakamını teröristlerin tuzağına düşürmeye kalkışmak, düpedüz ihanettir ve bunun hesabı mutlaka sorulur. Herhalde böyle bir ihanete teşebbüs edenler hakkında, gerekli işlem muhakkak yapılacaktır.

Daha önce Cizre'de, şimdi de Silvan'da devletin gücünü test etmeye kalkışan terör örgütü, tükenişe geçmiş durumda. Bir daha belini doğrultamayacak derecede darbe yedi. Birkaç düzine militanla şurada burada giriştiği saldırı ve direniş eylemlerinden de, hiçbir netice alamayacaktır. HDP'liler siyaseten de bitmek istemiyorsa, bu durumu artık görmeli ve ona göre bir siyasi tavır koymalıdır. Yalan – dolanla nereye kadar?!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.