Basra Körfezi’nden Japon Denizi’ne…

A -
A +

Uzay’daki yörüngelerinde dönen sayısız uyduların, cm ebadında yeryüzünü taradığı ve en küçük bir hareketlenmeyi dahi kaydettiği bir dünyada, nükleer deneme tespit edilemez mi?!

Bilgi ve teknolojinin baş döndürücü hızla yayıldığı ve geliştiği dünyada, fazlasıyla tiraj-i komik olaylar yaşıyoruz… Ta küçüklüğümüzden beri, kulağımıza çalınan bir hikâye vardı. Rivayete göre, Amerika; uzaya yerleştirdiği uydular ve yeryüzünün çeşitli noktalarına kurduğu dinleme tesisleriyle, Sovyetler Birliği’nin en ufak askeri hareketini, hatta ve hatta tıraş olan pilotlarının jilet sesini dahi (Hadi burayı biraz da gülümsetici mübalağa sanatı kabul edelim…), tespit edip kayıt altına alabiliyordu… Sovyetler Birliği yıkılalı çeyrek yüzyıl oldu. Teknolojinin, bilhassa uzay teknolojisinin kaydettiği gelişme akıllara durgunluk veriyor. Orta halli ülkeler bile uzaya uydu gönderiyor. Gelgelelim bütün bu ilerlemelere rağmen, bir coğrafi alanda, üstelik o ülke kendisi bizzat açıklamış olduğu halde, 5.1’lik depreme yol açmış nükleer denemenin yapılıp yapılmadığını, koskoca Amerika Birleşik Devletleri tespit edemiyor veya etmekte zorlanıyor!.. Bu durum size tuhaf gelmiyor mu? Kuzey Kore hidrojen bombası yaptığını ve bunun denemesini de gerçekleştirdiğini ilan ederek, kendince düşmanlarına gözdağı veriyor. Beri tarafta da, Beyaz Saray Güvenlik Sözcüsü Ned Price, Kuzey Kore’nin iddialarını henüz teyit edemeyeceklerini, bunun zaman alacağını ifade ediyor…
Amerika’nın bu türden bir açıklamayla, hem manevra alanı hem de zaman kazanmak istediğini, herhalde en gabi kişi bile fark edebilir. Kaldı ki, ABD’nin o coğrafyadaki müttefikleri Güney Kore ve Japonya, derhal tepki koydular. Ve Kuzey Kore’nin bu hareketine en sert şekilde karşılık vereceklerini seslendirdiler… Bu durumda ABD biraz deve kuşu gibi davranıyor galiba! Yıllardan beri nükleer silah peşinde olduğu hissedilen, hadi daha açık ifade edelim; nükleer peşinde olduğu apaçık görülen ve bilinen Kuzey Kore ve İran’ı, bu hedefinden vazgeçirmek için P5 +1 (Beş Daimi Üye ve Almanya) uğraşıyor. Peki netice? Kesin durum belli değil. Bazı tahminlere göre Kuzey Kore’nin elinde en az iki adet nükleer başlık var. İran’ın hangi safhada olduğu kesin bilinmiyor. Son günlerde, tam da Suudi Arabistan ile siyasi ilişkilerinin birden bire koptuğu bir sırada, yer altındaki gizli bir askeri üste, füze rampalarının görüntüsünü yayınlayarak, o da birilerine gözdağı verdi… Oysa daha birkaç ay evvel P5 + 1 ile anlaşmaya varmış, bunun üzerine İran ekonomisinin belini büken sıkı ekonomik ambargolarda vidalar biraz gevşetilmişti. Şimdi ne oldu? Kim kimi kandırıyor? Veya kim kimi, ne şekilde oyalayıp zaman kazanıyor? Ya da bu P5 +1, İran’ı ve Kuzey Kore’yi bugünkü şartlarda dizginleyemeyeceğini kabullenip, vaziyeti idare mi ediyor?
Amerika, yeni ifşa ettiği füzelerine nükleer başlık da takılabileceğini belirterek, bu hareketinden dolayı İran’a yeniden yaptırımlar uygulamaya başlayacağını duyurdu… Hadi bakalım, yeniden başlıyoruz. Zenginleştirilmiş Uranyumunu Rusya’ya göndermeyi programlayan İran, bu durumda nasıl bir politika izleyecek? İran ile Suudi Arabistan arasında siyasi bağların kopmasının devamında neler gelişecek? Kısacası Basra Körfezi’nde, bu iki ülke ile sınırlı kalmayacak yeni ve çok çok tehlikeli bir yangın alevlenecek mi?
Bir de Japon Denizi var tabii… Kuzey Kore’nin bu son atraksiyonu nelere yol açacak? ABD her ne kadar, nükleer denemeyi şimdilik resmen teyit etmese de, müttefikleri Güney Kore ve Japonya’yı desteklemek için, buna çok sert biçimde karşılık vereceğini açıkladı. Bu sert karşılık ne anlama geliyor, bekleyip göreceğiz. İkinci Dünya savaşından sekiz yıl sonra, ikiye bölünmüş Kore Yarımadasında, 1 milyon 300 bin kişinin hayatına mal olan savaş patlamıştı… Kuzey’i Sovyetler Birliği ve Çin, Güney’i de ABD, İngiltere ve diğer bazı NATO üyeleri destekliyordu. Düne kadar savaş kelimesinin dahi telaffuzu yasak olan Japonya, şimdilerde 42 milyar dolarlık bir savunma bütçesi yapmış durumda. Yani Türkiye’nin iki katı… 24 milyonluk Kuzey Kore’de ise, 1 milyonu aşkın aktif askeri güç, 4,7 milyondan fazla yedek güç bulunuyor. Yani her beş K. Koreliden biri ya asker, ya potansiyel asker… Japon Denizi de Basra körfezi gibi daha fazla ısınırsa, dünyanın vay haline!..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.