Bu “akademisyenler” hangi ülkede yaşıyor?!

A -
A +
Tam 1100 tane akademisyen ve araştırmacılarmış… Tohumuna bereket diyemiyoruz. Zira bu sıfatla hiç de bağdaşmayan bir basiretsizlik ve bir o kadar da absürd düşüncelerle toplumu provoke etmeye çalışıyorlar!
 
Bu memleket ne akademisyenler, ne Prof.lar gördü. Askerî darbe yapan cuntaya, “Siz ne yaparsanız meşrudur…” diye bol keseden hukuk fetvası kesenler… Cübbelerini giyip, “Ordu göreve…” şeklinde pankartlarla yürüyüş yapanlar… Ülkeyi çağdaş medeniyet seviyesine çıkaracak ilim-irfan yuvalarında, güya istikbalimizi şekillendirecek gençleri yetiştirmesi beklenen sözüm ona kimi ilim ve bilim adamları, bazen müflis ideolojilerin peşinde, bazen taşıdıkları titrle hiç ama hiç bağdaşmayan kişisel taassup ve karakter bozukluklarıyla, görülmemiş boyutlarda zarar verdiler. Canla başla çalışan, didinen gerçek ilim adamları ise, yıllar yılı bu sözde akademisyenlerin üniversitelerde yaptığı tahribatı onarmaya çalışıyor… Bugün hâlâ daha üniversitelerimizde, Marksist-Leninist, Maoist vb. sapık ideolojilerin hizmetinde, etrafı yakıp-yıkan, millî serveti tahrip eden; öğrenim görmeye çalışan gençlere satırlarla-döner bıçaklarıyla saldıran Vandallar, böylesine zehirli faaliyet içinde olabiliyorsa, işte bu yukarıda evsafını özetlediğimiz etiketli akademisyenler yüzündendir!
Ülke gerçeklerinden her zaman kopuk, halkın değerlerine tamamen yabancı, kendilerinden başka hiç kimsenin itibar etmediği absürd düşüncelerle, bunlar sık sık bildiriler imzalayıp yayınlarlar. Yine öyle bir şey yapmışlar… Tam 1100 tane akademisyen ve araştırmacı, “Devletin başta Kürt halkı olmak üzere, tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesi gerektiğini…” içeren bir bildiriye imza atmış. Şimdi bir kere daha sormak lazım: Akademisyen ve araştırmacı olduklarını söyleyen bu vatandaşlar, hangi ülkede yaşıyorlar acaba? Katliam ve sürgün politikaları hangi ülkede cereyan ediyor? “Bölge halkları” derken, hangi ülkelerin halkları kastediliyor? Sahiden, bunlar akıllarını peynir ekmekle mi yedi? Yoksa Beşar Esad’a göndermek istedikleri bildiriyi yanlış adrese mi postaladılar?! Yanı başımızda sürgün edilen Araplar, Türkmenler ve mesela PYD ve uzantıları gibi düşünmeyen Kürtleri kim/kimler tarafından sürgün ediliyor? Etnik temizlik yapan hangi devletler? Bu akademisyenler hakikaten insanlık adına bir şeyler yapmak istiyorsa, Madaya şehrinde açlıktan ölen insanların feryadını duyurmak adına, bir şeyler yapamazlar mıydı?
Küresel güçlerin paylaşım kavgaları uğruna vahşice hayatı söndürülen yüz binlerce masum insanın, Akdeniz’in soğuk sularında kısacık ömürleri son bulan çocukların, yerinden yurdundan sökülüp atılan milyonlarca Suriyelinin dramı bu akademisyenlerin araştırma sahasına girmez mi?..  Bunlar “Bölge halklarına” dâhil değil mi? Minik cesedi Bodrum sahillerine vuran üç yaşındaki Aylan Kurdî, hangi etnik kimliğe sahipti? Evet, besbelli bu akademisyenler, bu yakıcı mevzulara pek kafa yormuyorlar!.. Daha kötüsü, Türkiye’nin Güneydoğu’daki bazı il ve ilçelerinde “Devrimci Halk Savaşı” başlatmak için, bölücü terör örgütünün yöre halkını rehin almaya kalkışmasını göremeyecek kadar kör ve bu şekilde körüklenen fitnenin nerelere kadar varacağını kestiremeyecek ölçüde basiretten, öngörüden yoksunlar. Aksi hâlde son bir buçuk ayda, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde; Şırnak’ın Cizre ve Silopi, Mardin’in Nusaybin ilçelerinde tam olarak nelerin olup bittiğini anlarlardı. Öyle anlaşılıyor ki bu araştırmacılar doğrulardan kaçıyorlar!
Bakınız önceki gün Van’da, tek bir villada kıstırılan 12 teröristin üzerinde ve yanlarında çıkan cephanelik, başlı başına dehşet verici. Uzun namlulu Rus ve Amerikan tüfekleri, makineli tüfek ve el bombaları… Nasıl bir kanlı eyleme hazırlandıkları belli olan bu teröristler, etkisiz hâle getirildi fakat ne yazık ki, bir polisimizi şehit ettiler. Şimdi bütün bu tüyler ürpertici olaylar apaçık cereyan ederken, akademisyen ve araştırmacı etiketiyle bir grubun, kalkıp devleti katliam ve sürgün yapmakla suçlaması hangi akıl, mantık ve insaf ölçülerine sığar? Bunlarda hiç utanmak da mı yok?!.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.