Emîr-ül Mü’minîn Kanalı…

A -
A +
Kızıldeniz ile Akdeniz’i birbirine bağlayan Süveyş Kanalı'nın hikâyesi çok eski zamanlara dayanır... Bugün Nil Nehri ile Kızıldeniz arasında çok kısa zamanda inşa edilmiş bir kanaldan bahsedeceğiz...    
Hâlen dünyada en fazla bilinen iki önemli kanal var… Biri Mısır’da, Kızıldeniz ile Akdeniz’i birbirine bağlayan Süveyş Kanalı. Diğeri de Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus'u birbirine bağlayan Panama Kanalı. En son Sisi iktidarı sırasında, genişletme ve bazı bölümlerinde de ilave hat yapılan Süveyş Kanalı'nın açılış tarihi 1869. Panama Kanalı ise 1914 yılında açıldı. Birincisinin yapımı 10 yıl, ikincisinin ki ise 34 yıl sürdü… Süveyş Kanalının tarihi çok eski çağlara dayanır… İlgili kaynaklarda, hayli farklı rivayetler var. Milattan önce 18. Yüzyıla kadar geriye götürülen kanal hikâyesi, Mısır Firavunlarından II. veya III Senusret ile II. Ramses’e dayandırılır… Onların zamanında, birbirine yakın bölgelerde ve çeşitli uzunluklarda açılmış olup sonradan kum fırtınaları sonucu kapanıp kaybolan kanallar var. Daha sonraları da Pers Kralı Darius ve nihayet 18. Asrın sonlarında, Mısır’ı işgal eden Fransa İmparatoru Napolyon’un bu kanalla ilgili yarım kalmış hikâyeleri var… 16. Asırda, Sokollu Mehmet Paşa da, Akdeniz ile Kızıldeniz arasında kanal açma fikrini ortaya atmış, ancak çeşitli sebeplerle bu fiiliyata dökülmemiş. Biz bugün, inşaat süresi bakımından, belki de tarihte benzeri mevcut olmayan ve pek fazla da bilinmeyen bir kanaldan bahsedeceğiz… EMÎR-ÜL MÜ’MİNÎN KANALI... Hicretin 18. senesinde (Miladi 640), Arabistan’da kıtlık oldu. Halife Hazreti Ömer “radıyallahü anh”, vilayetlere emir gönderip erzak istedi. Şam ve Mısır uzak olduğundan yardım gecikti. Halife, Mısır Valisi Amr ibni Âs hazretlerini (Kendisi Arap âleminin dört büyük dâhisinden biridir…) yardımcıları ile birlikte Medine’ye çağırdı. (Nil Nehri ile Kızıldeniz arasında kanal açılırsa, Arabistan’da kıtlık önlenir) buyurdu. Amr ibni Âs, Mısır’a döndü. Kâhire’den yirmi dört kilometre uzakta (Füstat) şehrinden Kızıldeniz’e kanal açtırmaya başladı. Altı ayda 138 kilometrelik kanal tamam oldu. Bu “Emîr-ül Mü’minîn kanalı” içinden, gemiler Nil’den Kızıldeniz’e geldi. Medine’nin (Câr) iskelesine yanaştılar. İlk olarak yirmi büyük gemi gelerek, Mısır’dan Medine’ye altmış bin (İrdeb) zahire getirdi. Bir (irdeb) 24 (Sâ’)  hacminde olup, bir (Sâ’) 4,2 litredir. Bir irdeb yüz litredir. Mısır’dan Medine’ye altı milyon litre yani altı bin metreküp zahire gelmiş oluyor... Bu kanal Ömer bin Abdülaziz’den sonra bakımsızlıktan tıkandı. Hicri 155’de Halife Mansur tarafından temizlendi. Uzun seneler yine kullanıldı. Amr ibni Âs “radıyallahü anh” Kızıldeniz ile Akdeniz’i birleştirmeyi düşündü. Bunu Halifeye bildirdi. Hazreti Ömer “radıyallahü anh” askerî düşüncelerle izin vermedi. (Kaynak: HAK SÖZÜN VESİKALARI, Shf. 237 vd.-Hakikat Kitabevi Yayınları.) http://www.hakikatkitabevi.com.tr  Ebulberekât Abdullah Süveydî tarafından Arapça yazılan HUCEC-İ KATİ’YYE adlı eserin tercümesi olan kaynak kitapta, bu bilgilerin, Hindistanlı Profesör Şiblî Nu’manî’nin “FÂRUK” isimli kitabından alındığı ifade ediliyor. O günün şartlarında, bu kadar kısa zamanda açılan ve bu derece ehemmiyetli bir hizmete yarayan kanalın inşasında, Hazreti Ömer efendimizin yüksek basireti, stratejik ileri görüşlülüğü elbette en temel faktördür… Büyük kanalların açılması hiç de kolay olmamıştır… Süveyş Kanalı inşa edilirken, çeşitli ülkelerden yaklaşık bir buçuk milyon işçi getirildi. Bunların bir kısmı köle idi. Her vardiyada 30 bin işçinin çalıştığı inşaat sırasında, iş kazaları ve kolera gibi salgın hastalıklardan binlerce kişi hayatını kaybetti. Ayrıca İngilizler ile Fransızlar arasındaki rekabetten ötürü de karışıklıklar çıktı. İngilizler, inşaatta işçilerin olumsuz şartlarda çalıştırıldığını ileri sürüp, işi engellemeye çalıştı. Buna karşılık Fransızlar da, Mısır’da yapılan demir yolunda daha kötü şartlarda insan çalıştırıldığını söyleyip karşılık verdi… Neticede Süveyş Kanalı, pek çok büyük olaydan sonra bugün Mısır’ın en önemli gelir kaynaklarından biri. 198 kilometrelik kanaldan günde ortalama 45-47 gemi geçiyor. Yıllık ortalama 17 bin gemi… Panama Kanalı da inşa edilirken çok büyük problemler yaşandı ve inşaat uzun süre aksadı. Özellikle toprak kaymaları kazı çalışmalarını çok engelledi. Süveyş Kanalı'nda olduğu gibi, burada da sıtma ve sarıhumma gibi sâri hastalıklardan ve iş kazalarından yaklaşık 28 bin kişi hayatını kaybetti… Gemiler için mesafeyi büyük oranda kısaltan 80 kilometrelik Panama Kanalı'ndan da yıllık ortalama 14 binin üzerinde gemi geçiyor. 105 yıllık işletme süresince, bir milyondan fazla gemi bu kanalı kullanmış...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.