Pas yalanı

G.Saray’ın bu sezon kazandığı bütün maçların sonrasında, ‘Yalan pas rekoru kırıyor’ demiştim.
G.Saray’da Riekerink eşofmanın içine girdiğinden bu yana fizik güç yani dayanıklılık olarak aşama yaptığını yazıp söylemiştim, tâ geçen sezonun sonlarına doğru. Ama aynı Riekerink’in G.Saray’ı için de hele hele bu sezon kazandığı bütün maçlardan sonra şunu da yazıp söyledim; “G.Saray rakibin sahasına yerleşerek yalan pas rekoru kırıyor”. 
Düşünebiliyor musunuz oyunu tamamen kendi yarı sahasında kabul eden, kazandığı toplarla da çok çabuk hücuma çıkma güzelliğini sergileyen Trabzonspor’a karşı koca bir ilk yarıda organize atak olarak elimdeki notlarda 36. dakikada Eren’in vurup, Onur’un çıkardığı top var. 
Müsabakanın bitimine 10-12 dakika kala ekrana düşen ve hiç sevmediğim bir olgu olan istatistikte, G.Saray topa sahip olmada 72-28 gibi müthiş bir orana sahip gözüküyordu. Bu hiç önemli değildi. Siz bu 72’lik oranla Onur’un plonjonlarına attığınız 2.5 şuttan başka hangi pozisyonu pas alış verişi ile yapabildiniz ki? Sadece Bruma’nın arsa hareketleriyle rakibin savunma dizilişinde geçici arızalar oluşturdunuz. 
Tabi Riekerink’e “Sabri neden yok da Cavanda var” diye acaba başkaları da soracak mı? Takımı 10 kişi oynatan Podolski maçı tamamlarken sakatlıktan yeni çıkmış olmasına rağmen alıp veren yardımlaşan Sneijder neden kulübeye gitti. 
Trabzonsporlu oyuncular, dün akşam da G.Saray’ın yalan paslarına karşı oyuna sadece kendi alanlarında, genişliğine izin verdiler ama sadece Eren’in pozisyonu dışında derinliğine rakiplerini hiç umutlandırmadılar. Hele hele ilk yarıda daha çok kendi ceza alanları önünde G.Saray’ın pas tiyatrosuna hem vücutlarını hem ayaklarını sokarak sonuç getirecek hiç bir harekete izin vermediler. 
Şimdi eskilerin lafına geleyim, “Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış” derlerdi. Ama bizdeki otoriteler ve yorumcular tabelaya bakıp G.Saray’ı namağlup gördükleri için benim gördüklerimin  tabi ki farkına varamıyorlardı. 

Maçın adamı: Trabzonspor. Planlanan her şeyi ikinci yarının bir bölümü hariç hep uyguladılar.