Gururumuz Anadolu Efes!

A -
A +

Bu ülkede basketbol sporunu ateşleyen, sanki yeniden dünyaya gelişini sağlayan Anadolu Efes... Tuncay Özilhan zamanında takım arkadaşı, mahalle komşusu Pano Natof'la beraber temelleri atmışlardı. O zamanlar Moda'daki Kadıköyspor sahasında konuşlanmışlardı. Galatasaray'ın hayata sunduğu basketbol tam ölürken bu Anadolu Efes yeniden hayata döndürmüş idi... Şimdilerde ise Avrupa şampiyonu olduktan sonra bir kere daha bu unvana aday... Olimpia Milano'yu 3-1 yenip 19-21 Mayıs'ta yeni kupa için sahne alacaklar... Başta Ergin Hoca ve ekibi olmak üzere herkesi candan kutlarım.

Galatasaray bu değil be!

Geçtiğimiz cuma öğle vakitlerinde ekran geziyorum... O da ne? Galatasaray kongresi iptal edilmiş. Yani seçim falan yok... Burak Başkan’ın da 15.00’te basın toplantısı yapacağı haberi vardı. İzledim mi? Yok be! Yazık yazık, tarihî Galatasaray Kulübü bu değildir... Ulvi Yenal, Suphi Batur, Selahattin Beyazıt, Özhan Canaydın ve daha nice bu kulübe hizmet etmişler ile abi-kardeş yakınlığım olmuştur. Hayatta olmayanların kemiklerini sızlatıyorsunuz, haberiniz ola... 

İşte yeni Divan Başkanı!

Kim mi? Yazmaya değer mi? Neyse, geçtiğimiz cuma günü gazetelerde bir foto yayınlandı. Fenerbahçe'nin yeni Yüksek Divan Kurulu Başkanı, İBB Başkanı’na bir forma hediye etmiş. Formanın arkasında 61 numara yazılı... Yani Trabzonspor ima ediliyor. Peki, bu yeni Başkan, 34 numaralı forma hediye etseydi ne olurdu? Acaba günaha mı girerdi? Bekleyin, daha neler göreceksiniz! 

Ali Koç asıl hesabı kime sormalı ve o ismi açıklamalı!

Fenerbahçe köpürmüş. Sebep de Trabzonsporluların astığı pankart... Savcıları göreve çağırmışlar... Tamam da, Yüksek Divan Kurulu Başkanı’nın İBB Başkanı’na hediye ettiği formanın arkasında da 61 numara vardı. Siz hesabı önce kime soracağınızı bilin! Pardon bitmedi, şu tüm futbola ve devlete bağlı kuruluşları aşan ve her şeye karar veren zat kim? Ali Koç Bey bu ismi mutlaka açıklamanız gerekir. Öyle kürsüden haykırmakla olmaz. Hepimiz bilelim bakalım da, boşuna ne nefes tüketelim, ne kalem eskitelim...

Eski günlerin zaferi bu şampiyonluk!

Trabzonspor 38 yıl sonra ligin şampiyonu oldu. O eski yıllarda her sezon başlarken bir numaralı favori idi hep... Yıllar geçince özellikle de yönetim seçerken yapılan yanlışlar, dolayısı ile de teknik adam belirlemeler genelde hatalı oluyor idi... Şimdi ise transferler doğru, şampiyonluk da olunca teknik adam da öyle görünür. Ancak malum abonelerin yerlerde sürünmesi sayesinde en yakın ünlüye 20 puan fark oluverdi. Sonra mı? Süratle geriye sarış... Şu son maç bile gitti geldi... Rakip penaltı kaçırdı. Sonuç şampiyonluk... Kutlu olsun! Ama derim ki şu yazdıklarımı da dikkate alınız!

İsmail Hoca beşe mecbur musun?

Fenerbahçe lig ikinciliği ile Avrupa yoluna çıkma gayreti içinde idi. Teknik adam İsmail Kartal da yanlışından çok doğruları ile oralara geldi. Geldi de son maça bakınız bir kere de... 82. dakikada 3-1 öne geçmişsiniz. 86. dakikada orta sahanın iki adamını birden oyundan alıyorsunuz. Bu, rakibin ayağa kalkabilmesi için ciddi bir fırsat... Daha on dakika var bitime... Hele hele Rossi'ye 93 dakika dayanıyorsun... Sonra 3-2 oluveriyor... Hep yazdım, hep söyledim. İngiltere gibi şu beş değişikliği eski hâline yani üçe indirmemiz gerekiyor, ey federasyon!

Yaşar Kemal Uğurlu düdüğü bırak!

Genç bir hakem başlıkta adı geçen... Son Trabzonspor maçını yönetmiş idi. O maçta bir penaltı çalmıştı Visca'nın düşürülüşüne... Bence karar doğru idi. Ama kendisi birilerine o maça çıkarken aklının yerinde olmadığını, buna sebep de çocuğunun hastaneye yatırıldığını göstermiş... Be kardeşim o zaman görevi iade etsene! Yandan baktım penaltı değilmiş de demişsin... Bu kadarı da fazla yani... Ben senin yerinde olsam düdüğü Sabri Başkan’a bırakırım...

Bu Ismaël o İsmail değil...

Beşiktaş'ın teknik direktörü bir harf farkla Fenerbahçe'nin hocası gibi aynı ismi taşır gibi... Ama şu anda yanlış yolda devam ediyor. Yine üçlü savunma... Atiba, Emirhan ve onlara ortak Ghezzal... Orta sahaya bakın! N’Koudou oyuna girip maçı kurtarmasa bir hafta önceki faciaya ramak kalmış idi... Kayserispor hocası da saha kenarından tıpkı İzmirli ünlü (!) meslektaşı gibi eliyle bir şeyler işaret edip durdu. Bir sorun bakalım ne anlıyormuş futbolcular...

Vakıfbank-Fenerbahçe harikası!

Kadınlar Voleybol Ligi Final serisinde durum 1-1 oldu. Şimdi üçüncü maç yarın Vakıfbank'ın sahasında... Sporla ilgilenen herkese tavsiyem bu ikilinin maçlarını canlı olarak takip ediniz. Ediniz ki, sporda kalite, hakiki çekişme nasıl olurmuş görünüz! 

Siz hâlâ Torrent diye inleyin!

Şu bizim eski usta yazarlardan bazıları hâlâ Galatasaray Teknik Direktörü Torrent'i kollamaya, övmeye devam ediyor. Hatta eleştirenlere de çıkışıyorlar. Peki adam son maçta ne yaptı? Maç henüz 1-1 iken Emre'yi alıp yerine ikinci uç adamı Halil'i soktu. Orta alan iyiden iyiye fakirleşti. Yani ligin iyi futbol oynayan takımlarından Sivasspor'a dedi ki ‘Gel beni burada yen...’ Eh Rıza Hoca da kırmadı kendisini... Taylan duman oldu be İspanyol Efendi.  

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.