Son kurşun!

A -
A +
Avrupa Merkez Bankası (ECB) politika faizini %0.05'te sabit tutarak para musluklarını sonuna kadar açtı, piyasalar atağa kalktı. Avrupa borsaları 7 yılın zirvesine çıktı, euro 11 yılın en düşük seviyesinde. Düşük faiz bol para altına yaradı, ons 1300 doları aştı. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi, mart ayından başlayarak 2016'ya kadar aylık 60 milyar euro tutarında varlık alımı yapacaklarını söyledi. Başkanın gerekçesi düşük petrole bağlı olarak euro bölgesinde enflasyonun negatif seyir izlemesi. Bankanın 18 aylık parasal genişleme programının 500 milyar euro'luk beklentinin üzerinde; 1.1 trilyon euro olması, hisse senetlerini coşturdu. Avrupa'da tahvil alımları yoğunlaştı, faizler rekor düşük seviyelere ulaştı. Tahvil alımları euro bölgesi ülkelerinin Avrupa Merkez Bankasındaki sermayesindeki paylara dayalı olarak yapılacak.. Bu alımları ECB koordine edecek. Mart ayından itibaren yatırım yapılabilir seviyedeki ülke tahvilleri satın alınmaya başlanacak. (Aslında bu ülkelerin tahvil satışına ihtiyaçları var mı? Belli değil).. Alınan tedbirler enflasyonu yükseltirse aşı tutacak, fiyatlar düşük kalırsa dağ fare doğuracak!  Nitekim Başkan Draghi, bu gelişmeye karşı Avrupa'da büyüme için yapısal reformlarla piyasalara güven vermenin şart olduğunu belirterek, risklerin aşağı yönlü olduğunu, önümüzdeki aylarda enflasyonu çok düşük ya da negatif bekliyoruz, demek zorunda kaldı. İlk hamlede piyasalar istediğini almış görünüyor. Yalnız bu iyimserliğin uzun süreli taşınması zor. Zira reel ekonomi üzerindeki olumlu etkilerini görmek için vakit çok erken. Avrupa merkez bankası elindeki son silahı kullandı deniyor, ama unutmayın uygulama mart ayında devreye girecek, o zamana kadar 2 aylık uzun bir süre var...
Şimdi top AB ülkelerinde.. Hükümetler taşın altına elini sokar, yapısal reformları hayata geçirirse, yanan ateş körüklenir. Yani vergi indirimleriyle birlikte, kamu yatırımları arttırılırsa işsizlik düşer. Yapmazlarsa kendi bindikleri dalı keserler. Görüldüğü kadarıyla piyasa kutlamayı erken yaptı. Son hamlesiyle devreden çıkan Avrupa Merkez Bankası bu adımı atarken maksadı euro'yu değersiz kılmaktı. O da gerçekleşti. Şimdi bütün ümitler enflasyonun yönünü yukarı çevirmesinde. Ama bu planla fiyatların artması mümkün değil. Bakın ABD merkez bankası 6 yıldan beri piyasaları paraya boğdu, bilançosu 4.5 trilyon dolara ulaştı, enflasyon hâlâ %1.7 ile %2'lik hedefin altında. Fiyat artmazsa talep düşer. İnsanlar ihtiyaçlarını karşılamayı tehir eder. Bu karar, kısa süre içinde sorgulanmaya başlanacak, bu da başta hisse senetlerine satış getirecek. 
Başbakan Davutoğlu, Merkez Bankası'nın faiz indirim kararını olumsuz yorumladı. "Faiz ve enflasyonda düşme trendi var. Faizlerin daha fazla inmesini faydalı görürüz" dedi. Merkez Bankası politika faizini 20 Ocak'taki toplantıda 50 baz puan düşürerek yüzde 7,75'e çekmiş, Hükümet kanadından indirimin yetersiz olduğu ısrarla vurgulanmıştı.. Hükümetler halkın ekonomik refahını ne kadar yükseltirlerse o kadar çok taraftar bulurlar. Faiz düşerse kredi hacmi yükselir, bu tablo tüketim artışını beraberinde getirir. Sanayinin çarkları hızlı döner. Haziran ayında yapılacak milletvekili seçimlerine bu faizle girerse AK Parti beklediği sonucu alamaz. İşte bu yüzden yeterli indirimi sağlayana kadar hiç şüpheniz olmasın ne gerekiyorsa yapacak. Merkez Bankası kanununu yenilemek de buna dahil.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.