Son darbe!

Dünyanın en saygın ülkeleri başkanlık sistemiyle yönetiliyor. İşte bu yüzden yeni Anayasanın en önemli başlığı başkanlık sistemi olacak. Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesi’nin yanı sıra Yargıtay ve Danıştay da kimlik değiştiriyor.. Bunların yerine ‘Temyiz Mahkemesi’ kuruluyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısı değişmiyor. Ancak HSYK üyelerinin tamamı Meclis tarafından seçiliyor. Kurul üyeleri, TBMM tarafından üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile seçiliyor. Sayıştay korunuyor. Bu kurum, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idarelerinin, sosyal güvenlik kurumlarının, mahalli idarelerin, kamu idarelerinin ve siyasi partilerin bütün gelir ve giderleri ile mallarını, Millet Meclisi adına denetlemekten sorumlu oluyor. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru sistemi yeniden düzenleniyor. Vatandaşların daha kolay adalet hizmeti alabilmesi için hukuki yardım sigortası sistemi getiriliyor. Siyasi parti kapatma uluslararası standartlarda düzenleniyor...
Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmesi ile birlikte Orta Doğu ve dünyada daha etkili ve söz sahibi bir ülke olacağı endişesi Batı ülkelerinin kontrolündeki derin üst akıl Türkiye’deki temsilcisi paralel yapıyı kaos ve istikrarsızlık meydana getirmek için tekrar devreye soktu. Terör başta olmak üzere, siyasette ve güvenlik teşkilatındaki kollarıyla Türkiye'nin sistem değişikliğine gitmesini engellemeye çalışıyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti ana hedef.. Kamuoyu önünde onları küçük düşürmek için medyayı sonuna kadar kullanıyorlar. Ama başaramıyorlar, aklıselim galip geliyor. Başkanlık sistemiyle birlikte yürütme, yargı ve yasama çok kesin çizgilerle birbirinden ayrılacak, siyasi istikrar sağlanacak, bakanlar teknik kişilerden seçilecek...

Bugün dünyada Başkanlık sistemi ile 42 ülke yönetiliyor. En başarılı başkanlık sistemi uygulaması ABD’de. Başkanlık sisteminin ekonomi üzerindeki etkilerine kısaca değinmek gerekirse, öncelikle özel sektörün önünü görmesi sağlanıyor Ekonomi yönetiminden sorumlu kişiler görevlerinde daha uzun süre kalıyor, istikrarlı bir çalışma ortamına kavuşuluyor. Kamu ekonomisi açısından idareler arası uyum, kurumlar arası diyalog en üst düzeyde sağlandığından israf önleniyor. Başkan, ekonomi politikalarını yürütmekte zorlanmıyor. Sürekli olarak politika değişimi veya muhalefet baskısı ile karşılaşmıyor. Başkanlık sistemlerinde kamu harcamalarının GSYİH'ya oranı, parlamenter sistemlerden daha düşük gerçekleşiyor. Yolsuzluk rakamları, parlamenter sistemden çok daha düşük kalıyor.

Sonuç: Başkanlık Türkiye'ye çağ atlatacak.