Asıl sınav!

A -
A +
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz konusundaki görüşleri %100 doğru. Ama zamanlaması yanlış olduğu için bu yaklaşım %100 aleyhinde kullanılıyor. Hem içeriden hem dışarıdan. 24 Haziran’da Türkiye, tarihinin en önemli seçimini yapacak. Ya Cumhurbaşkanlığı sistemine evet diyecek, ya hayır.  Evet dediği anda Türkiye’de tarih yazılacak. Hayır çıktığı anda ülke 20 yıl geriye gidecek. Cumhurbaşkanı ne zaman faiz dese enflasyon dese, daha tükürüğü kurumadan kurlar tavana çıkarılıyor. Maksat çok açık: Savunduğu fikirlerin yanlış olduğu izlenimi verilerek Erdoğan’a itibar kaybettirmek... Ülkenin felakete sürüklenecek olması, onlar için hiç önemli değil. Yeter ki Erdoğan kaybetsin. 15 Temmuz'un ekonomik darbesi gerçekleştiriliyor. Türkiye geçen sene OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke oldu. %7,4'lük büyüme parmak ısırttı. Bu tabloyu bozmak için Türk lirası hedef seçildi. Son 6 ayda inanılmaz bir ekonomik saldırı başlatıldı. Büyüyen ülkenin parası güçlenir, tezini aleyhimize çevirdiler. Tam tersi oldu, büyüdük ama paramız küçüldü.. Sonuçta istediklerini elde ettiler. TÜFE’ye endeksli Reel efektif döviz kuru 81.71 ile tarihinin en düşük seviyesine indi...
ABD’de düzelen verilerin desteğiyle tahvil fırtınası esiyor. 10 yıllıkların getirisinin 3,11’e çıkması gelişen ülke paralarındaki kayıpların artmasına yol açıyor DOĞRU… Biz de bu gelişmeden olumsuz etkileniyoruz DOĞRU.. Dolar yangınına körükle gidiyoruz, YANLIŞ.. Faiz artırmak yerine indirim istiyoruz. Hasta susuzluktan ölüyor, biz tatlı yediriyoruz OLMAZ. Türk Lirasındaki kayıplara doların küresel yükselişi sebep oldu TAMAM. Ancak kredi kuruluşlarının peş peşe yayınladıkları skandal raporlar, petrol fiyatlarının 4 yılın zirvesine çıkması, yaklaşan seçimler öncesi bütçe açığındaki artış, enflasyondaki artışın kalıcı hâle gelmesi, özel sektörün mart sonu itibarıyla yurt dışından sağladığı kısa vadeli kredi borcunun 18,6 milyar dolara yükselmesi. Uzun vadeli borcun 227 milyar dolara dayanması, döviz sepetinin 4,85 TL'ye tırmanması, 5 yıllık risk priminin 269'a fırlaması, Merkez Bankasının brüt döviz rezervinin 85 milyar dolara inmesi ve son olarak Fitch’in, Türkiye'yi Ukrayna ve Arjantin'le birlikte en kırılgan (en sorunlu) 3 ülkeden biri olarak göstermesinin payı yok mu.. ELBETTE VAR. Bakın Bremen Mızıkacıları devreye girdi. Uluslararası yatırım bankaları JP Morgan, Goldman Sachs, Societe Generale, Deutsche Bank, Rabobank, Commerzbank başta olmak üzere tüm finans kuruluşları sert faiz artışına gidilmesi gerektiğini söylüyor. Şu dedikoduyu yayıyorlar: "Dolar 5 TL’ye koşarken halkı refah payının arttığına kimse inandıramaz? Maaşlara yapılan zamlar uçup gitti. Herkesin yüzü düştü. Büyüyen ülkenin parası pul olur mu" diyorlar.
KESİN ÇÖZÜM: ACI İLAÇ-Şu anda politika faizi %8 düzeyinde.. Bankaların geç likidite penceresi 13.50.. Bu rakam fonlama faizi olarak kullanılıyor. Politika faizi kullanılmıyor. Merkez Bankası politika faizini %15 düzeyine çıkarsın, geç likidite penceresini kullanmaktan vazgeçsin. Hesapta 700 baz puanlık artış yapılmış olur. Oysa aslında 150 baz puan yükseltilecek.. Zira şu anda fonlama maliyeti %13.50 zaten. Evet denize düştük yılana sarıldık olacak, ama başka çare yok. Köprüden geçene kadar ayıya dayı diyeceğiz. Faiz artışı dövizi düşürür, TL'ye değer kazandırır. Vatandaş rahat nefes alır. Kurlar normal seviyesine dönünce faiz indirimine gidilir, taşlar yerine oturur.
EN ÖNEMLİ NOT-Bakın Arjantin faizi %40’a çıkardı, ama hâlâ para birimi pezo değer kazanamıyor. Neden? Çünkü güven kalmadı. Gecikirsek aynı duruma düşebiliriz. Çok önceden faiz artışına gidilerek tedbir alınmalıydı. Bu yapılmayınca fark açıldı. Şimdi kapatmak için 2014’te olduğu gibi şok faiz artışına gidilmesi gerekiyor. Piyasa merkez bankasına, “gereken yapılacaktır” sözünü yerine getirmesi için son krediyi verdi. 7 Haziran toplantısı öncesinde ağırdan almayı sürdürürse dolar önce 5 ardından 6 liraya doğru tırmanışını sürdürecek. 
24 Haziran’da Türkiye sandık başına gidecek. Ama onun öncesinde Türk lirasının geleceği seçilecek. Asıl sınav bu!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.