Resim nasıl değişti?

A -
A +
Dünyada gıda krizi yaşanıyor. Pandemi sonrası karantina tedbirlerinin ortadan kalkmasıyla hem talep patladı, hem de iklim değişikliğinin getirdiği kuraklık yüzünden üretimde büyük azalma yaşanıyor. Maliyetler yükseldi… Üretici enflasyonu sadece bizde değil tüm dünyada rekor kırıyor… Çin’de ağustos ayında yıllık bazda TÜFE 0,8 artarken ÜFE %9,5 yükseldi. ABD ile Avrupa’da da aynı tabloyu görüyoruz. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, küresel gıda fiyatlarının son 10 yılın tepe noktasına ulaştığını açıkladı. Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu; “Bundan sonra manşet enflasyon yerine gıda ve enerjinin hariç tutulduğu çekirdek enflasyonu esas alacağız” ifadesinde son derece haklı. Gıdadaki artış bize özgü değil. 23 Eylül’deki Para Politikası Kurulu toplantısında ya faiz indirimine gidilecek, ya da karar metnindeki ifade, çekirdek enflasyon odağına uygun şekilde değiştirilerek indirimin önü açılacak. Döviz cephesi bu gelişmeye sınırlı tepki verdi.
Küresel ticaretin yüzde 80'i deniz taşımacılığı yoluyla yapıldığı için konteyner navlun fiyatlarında büyük artış var. Çin'in Şanghay kentinden Hamburg’a konteyner navlun fiyatı 2 bin 300 dolardan 12 bin dolara çıktı... Oysa bugün bir tırı İstanbul’dan yükleyip Almanya’ya göndermek 2500 avro yaklaşık 3 bin dolar. Bu durumda satılan malın fiyatı yüksek bile olsa (Türk ürünleri Çin ürünlerinden daha pahalı) karşı taraf  9-10 bin dolar tasarruf ediyor… Hem ürün altı hafta yerine bir haftada geliyor, hem stok maliyeti düşüyor. Çin, ayrıca "parayı önden gönder" diyor. Daha ortada mal yok, 6 hafta beklemek için para ödüyorsunuz. Türkiye’de ihracatçı firmalara bu yüzden sipariş yağıyor. Mobilyadan demir çeliğe, cam eşyadan, otomotiv parçalarına kadar yüzlerce kalemde görülmemiş talep artışı var. 2021 yılı ihracatını büyük ihtimalle 220 milyar doların üzerinde tamamlayacağız. İhracat artınca Merkez Bankasının kasası doluyor. 3 Eylül haftasında toplam rezervler 934 milyon dolar arttı, 119 milyar 198 milyon dolara yükseldi. 21 Ocak’ta 85 milyar dolar rezervlerimiz 8 ayda 34 milyar dolar nasıl arttı? Güney Kore, Çin ve Katar’la toplam 18 milyar dolarlık swap anlaşması imzaladık. Bunlar uzun vadeli anlaşmalar bittiği anda yenileniyor. IMF’den 6,3 milyar dolar geldi.   
Merkez Bankası reeskont kredilerinin miktarını 30 milyar dolara çıkardı. KOBİ’ler başta olmak üzere ihracatçı şirketlere finansmana ulaşmada büyük destek sağlanıyor. Eximbank her ay yaklaşık TL olarak verdiği 2-2,5 milyar dolar tutarında krediyi ödeme zamanında döviz olarak geri alıyor. Onlar da bu kredileri kullanıp ürettikleri malları yurt dışına satıyor. Sonuçta döviz gelirimiz artıyor. Yıl sonunda toplam rezervlerimizin 135 milyar dolarlık tarihî zirveyi aşması işten bile değil. Döviz rezervi sigortadır. Ekonomik şoklara karşı dayanıklı hâle getirir. Borçlar rahat ödenir. Yatırım yapacak şirketlere büyük güvence verir. Dış politikada tarihin en büyük hamlesinin başlatılması ticari ilişkileri güçlendiriyor. Birleşik Arap Emirlikleri ilk adımı attı, MNG Kargo'yu 500 milyon dolara satın alıyor. Mısır ve Suudi Arabistan’la yeni dönem başladı. AB Komisyonu yayınladığı stratejik öngörü raporunda, Türkiye ile yakın iş birliğini öncelik olarak kabul etti.
Erdoğan 19-22 Eylül’de ABD’ye gidiyor. Biden tarihî, sıcak mesajlar verecek. Yeni ticari anlaşmalar imzalanacak. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi Türkiye’yi uçuruyor, muhalefet hâlâ “parlamenter sistem” masalı rüyası görüyor!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.