Yazın bunu alnınıza!

A -
A +

Türk siyasi tarihi 5’inci zafer yıl dönümünü 16 Nisan’da kutlayacak. 15 Temmuz 2016 yılındaki darbe girişiminin ardından 15 Ocak 2017’de AK Parti ve MHP ülkeyi zaferlere taşıyacak 18 maddelik anayasa değişikliği üzerinde uzlaştı. Meclis'te yapılan nihai oylama sonunda teklif 16 Nisan 2017’de referanduma sunuldu.

Türk halkının %51,4’ünün (25 milyonun) onayı ile Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi kabul edildi. 9 Temmuz 2018’den itibaren resmen yürürlüğe girdi. Parlamenter kavga sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi, zorlama değil, tarihin ülkemize getirdiği en isabetli bir tercihtir. Literatürde bir hükûmet modeli olarak "güçlendirilmiş parlamenter sistem" diye bir kavram olmadığı hâlde "6’lı ganyan" bunu ısrarla kullanmaya devam ediyor! 

Parlamenter sistem madem çok iyi ise neden güçlendirilmişine ihtiyaç duyuluyor. Demek ki zayıf ve yetersiz olduğunu kendileri de kabul ediyor. Güçlendirilmiş ifadesinin halkın kafasını karıştırmak, olayı suni şekilde büyüterek taraftar toplamaktan başka bir amacı yok. 

Peki, neden bu sistemde ısrar edilerek eskiye dönülmek isteniyor. Ülkenin bugün kavuştuğu büyük ekonomik kazanımları yok etmek, siyasette elde edilen istikrarı bozmak, Türkiye’nin bölgesel gücünü elinden almak için… -Biri perde arkasında saklanan- 7’li ittifak kuruldu. Harıl harıl plan yapıyorlar, boşa kürek sallıyorlar, zira yeni seçim kanunu ile dünyaları başlarına yıkıldı! 

Türkiye son 5 yılda Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'nin varlığı sayesinde sayısız badireyi başarılı şekilde veya en az zararla atlattı. Bunların başında pandemi geliyor. Ülkeler ekonomide daralma yaşarken, biz büyüdük. Son olarak Ukrayna-Rusya savaşını sona erdirmek için en güçlü ara bulucu görevi üstlenerek dünyanın gözünü kamaştırdık. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminin hızlı hareket etme kabiliyetine sahip olması gereği olaylara anında müdahale imkânı sağladı. Tabir caizse parlamenter sistem kağnı arabası, yeni sistem ses hızını aşmış SİHA’dır. 

Çok açık bir şekilde görülüyor ki parlamenter sisteme dönme gayreti basit bir talep değil. İç ve dış, derin ve uzun vadeli planlara dayanıyor. Sömürgeci-küresel hesaplar için Türkiye zaafa düşürülerek dışa bağımlı hâle getirilmek isteniyor. Demokrasinin esası olan halk iradesini sınırlandırmak amaçlanıyor. Türkiye aradığı yönetim sitemini bulmuştur. Bir daha asla geri dönülemez...

Vesayetin belini kırmış, döviz baskısını kökünden ortadan kaldırmış, ihracatta rekor kırmış, enerjide tarihî başarılara imza atmış, ancak rüyalarımızda göreceğimiz eserlere kavuşmuş ve Orta Doğu’nun, Balkanların, Kafkasya’nın üretim üssü hâline gelmişsek bunu Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine borçluyuz...

Biz 600 sene kalbinde Allah korkusu, vatan aşkı ile yanıp tutuşan Padişahların yönetimiyle 3 kıtaya hâkim olan bir Osmanlının ahfadıyız. Aynı yolda yürüyoruz. Bizi kimse durduramaz, ezip geçeriz. Yazın bunu alnınıza!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.