Gerçek bir milat!..

A -
A +
Milli maçtaki "Volkan skandalı" ve sonrasında da gazetemin "milat olacak" manşetinde adlarını koyduğu gibi, "Başkan'ın Adamları'nın gazetecilere saldırısı" elbette çok üzücüdür, ama ne ilktir, ne de sonuncu olacak!..
Ne var ki, "bu çirkin ve karanlık olayların ardından", adeta bir "güneş doğdu"; Türk spor basını, "daha doğrusu" Türk basını, başta TSYD olmak üzere meslek kuruluşlarımız ile beraber "birkaç kulüp aidiyetçisi, hatta başkan / kişi aidiyetçisi yorumcu hariç", tam bir birlik ve beraberlik içinde "sorumluları topa tuttu"; Federasyonundan, teknik direktörüne, futbolcusundan "küfreden" seyirciye, gazetecilere saldıranlara ve "onları koruyanlara" kadar; "renk körlüğüne düşmeden, akıllarının ve vicdanlarının gür sesini dinleyerek!..
Yıllardan beri, evet uzun yıllardan beri ilk defa "İşte benim basınım" diyerek gurur, "bu mesleğe mensup olmaktan" onur duydum!..
Tablo buyken, bunca yılın yöneticisi bir zat çıkıyor, "özür" dileyeceğine, "Biz de cezalarını vereceğiz" diyeceğine, "gazetecilere karşı girişilen linç girişiminden hemen sonra" bir "kınama" bildirisi yayınlayarak "Bu saldırının failleri ve azmettiricilerinin bulunması için de TSYD Genel Merkezi, İstanbul Valiliği İl Güvenlik Kurulu, Emniyet Müdürlüğü ve TFF ile irtibat halindeyiz" diyen TSYD İstanbul Şubesi Yönetimi'ne "Azmettiriciler demek küstahlıktır" diyor!.. 
"O" yönetici de çok iyi biliyor ki; "azmettiriciler var"; hem de "çok uzun yıllardan beri" var; "o azmettiriciler olmasa", acaba sporcusundan, teknik adamına, taraftarından, görevlisine kadar kimler, "yasalara, talimatlara, yönetmeliklere aykırı tavır, hareket, söz ve saldırıların çirkin kahramanları" olabilirler?..
Evet, "azmettirmek" sadece "Gidin gazetecileri dövün" talimatı vermek değildir; o saldırganlara, "o saldırıyı yapma cüretini gösterecek cesareti vermek" de, "azmettirmektir!.."
"Azmettirmek" işte "o yönetici" gibi, "özür dilemek" ve "Biz de gereken cezaları vereceğiz" demek ve "ceza vermek" yerine, "linç edilmek istenen" gazetecilerin meslek kuruluşunun haklı bildirisine karşı, "Yaptığınız küstahlıktır" açıklaması yapmaktır!..
O yönetici başta, herkes bilmelidir ki; "artık onlar gibi yöneticiler ve ne yaparlarsa yapsınlar, onların korumasıyla paçayı kurtaran sporcular için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır!.."
"O yönetici" iyi bilmelidir ki, "küstahlık" açıklaması ile, TSYD yöneticilerini taraftarınıza "hedef göstermiş oldu", onların telefon ve bilgisayarlarının "küfür yağmuruna tutulmasının yolunu" da açmış oldu; ama "gene" iyi bilmeli ki, gözü dönmüş (Ya da acaba "döndürüşmüş" mü desem?) yüzlerce taraftarı , meslek kuruluşumuzun başkan ve yöneticilerinin "yaşayan ya da ölmüş analarına, babalarına, eşlerine, çocuklarına küfrün en ağzı açılmamışlarını sıralıyorlar kaç gündür", ama onlar, Volkan gibi davranmayacaklar, "mesleğimiz ve hepimiz için onlara verdiğimiz kutsal görevi sonuna kadar ve cesaretle yapmaya devam edecekler" ve bizler de sonuna kadar "yanlarında, arkalarında, içlerinde", dahası "önlerinde" olacağız!..
Biliniz ki, artık meydan "başkanın adamlarına kalmayacak!.."
Biliniz ki, meydan "başkanlarının zihniyetine ve hakimiyetine teslim edilmeyecek!.."
Yanlış yaptınız, o yanlışınız "çığı harekete geçirdi"; önce bir kartopu gibiydi çığ, "yanlışlara devam edince" giderek büyüdü ve "önünde duramayacağınız bir dev hâline dönüştü"; haberiniz olsun!..
Ve, bilesiniz ki, "O gece, gerçek bir milat oldu!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.