Galatasaray'da yüz kızartıcı bir tablo!..

A -
A +

Divan Kurulu'nda yaşananlar koskoca kulübün neden bu hallere düştüğünün açık bir göstergesi. Konuşturulmayan, azarlanan üyeler, dinlenmeyen gerçekler… 

Galatasaray "neden" bu hâle düştü; zira genel kurullarda göz göre göre tüzük çiğnendi, Divan Kurulu toplantıları "Kurul başkanlarının keyiflerine göre" yönetildi, "gayrimenkullerin değerlendirilmesi ve Galatasaray Adası gibi" uzun yıllardır çözülemeyen "en hayati konularda" üyelerin konuşmaları kısıtlandı, "konuşma haklarını savunan" üyeler azarlandı; gerisini sizler düşünün!.. 
Çarşamba günü, TV başında "Galatasaray Divan Kurulu'nun iki bin küsur üyeden sadece 200'ünün katılabildiği temmuz toplantısını" izledim.
Ülkenin geleneklerine en bağlı, dahası kökünü eğitim kurumlarından almış kulübünün "kâmil ve akil adamlardan oluşan" Divan Kurulu'nun toplantısında "Galatasaray'ın mali bataktan kurtulabilmesinin anahtarı olan" ve de Galatasaray Başkanı'nın "bu durumu teferruatlı olarak anlattığı" Riva / Florya / ve diğer gayrimenkuller / ve bu gayrimenkullerle ilgili projeler görüşülüyor. 
Başkan Dursun Özbek, "bir saatten fazla" konuşuyor; sıra üyelerin konuşmalarına geliyor, söz alan sadece 9 kişi, Başkan "oylama bile yapmadan", kendi kendine kestirip atıyor; "Konuşma hakkınız 10'ar dakika!!!"
Onu bile "son konuşmacı" Avukat Tayfun Akçay'ın konuşmasında bozuyor; "bir bela haline gelmiş" Galatasaray Adası konusunda söz alan  Akçay "büyük abilere dokunacak" birkaç cümle sarf edince,  konuşması kesiliyor; "Tamam bitti!.."
Halbuki tüzükte,  "Madde 101 / 6: Divan Kurulu toplantılarında son söz istemde bulunmaları hâlinde üyelerindir" yazıyor, bilmem ki, Divan Kurulu Başkanı, "bu maddeyi" bilmiyor mu?.. 
"Galatasaray Adası'na Galatasaray üyelerini işletmecinin gorilleri sokmuyor, 1 dakika daha verin, bu sorunu çözecek formülü bir hukukçu olarak söyleyeceğim" diye neredeyse yalvarmasına rağmen, Başkan "ısrarla" onu konuşturmamaya çalışıyor, "Hava sıcak, yaşlı üyeler bunaldı, tamam" diyor da başka bir şey demiyor. Bu tartışma, "1 dakika değil, 3 dakika sürüyor"; salondan "Konuşsun" sesleri yükselince, Başkan nar naçar "sıcaktan bunalmasına (!) rağmen" Akçay'ın konuşmasına izin veriyor, ama bu arada da "Galatasaray Divan Kurulu üyesi bir hukukçu", ondan tam tabiri ile "kürsü paparası" yiyor!..
Gene de Akçay, son cümlelerinde  tam 90'dan vuruyor; "bu konuyu inceleme alt komisyonu kurulması teklifi kabul edilirse, bu kurula alınacak üyeleri" benim anladığıma göre tersinden "şöyle" tarif ediyor; "İşletmeci Koçaslan'la ilgili, dost, arkadaş, akraba, daha önce ona destek vermiş, onu savunmuş, havuz başı nimetlerinden yararlanmış üyeler bu komisyona alınmasın!!!!"
Toplantının "ana konusu" olan gayrimenkuller ve bu gayrimenkullerin değerlendirilmesi konusunda, "üyelerin konuşmalarının 10 dakika ile kısıtlanmasının haksızlığını, ciddiyetsizliğini ve şekilsizliğini" ise Işın Çelebi, "hak ettiği bir üslup" ile Divan Kurulu Başkanı'nın yüzüne vuruyor. "Riva'ya inşaat ruhsatı alınmasında başrolü oynayan" ve "o dönemde bu konudaki komisyona başkanlık eden" Çelebi "çok önemli şeyler" söylüyor ve Başkan Dursun Özbek'in "tasarladığı projenin ve yaptığı görüşmelerin, anlattığı kadar güzel olmadığını" ortaya koyuyor.
Son genel kurulda, "tüzüğün 145'inci maddesine tamamen aykırı olarak" ama Kulüp Tüzüğü'nün değiştirilmesi için kurulan komisyonlara başkanlık eden  bir hukuk profesörünün de kürsüde verdiği "fetva ile" Başkan'a "verilen yetkinin sonucu" ortaya çıkıyor; "tek başına yapılan görüşmeler, protokoller ve nihai karar olmasa da algı ve yönlendirme" apaçık ortada!.. 
Bitmedi; Galatasaray resmi sitesinde, "bu iki önemli konuda" konuşan üyelere ayrılan iki satır, evet sadece 2 satır şöyle; "Divan Kurulu toplantısında Adnan Öztürk, Ahmet Özdoğan, Işın Çelebi, Hayri Kozak, Semih Haznedaroğlu, İbrahim Göknar, Taner Aşkın, Mehmet Helvacı, Tayfun Akçay söz aldı."
Ama, bu toplantının Başkan'a ait Point Otel'de (Başkan'ın otelinin toplantı salonunda insanlar sıcaktan nasıl bunalır, onu da anlamadım) yapılmasının sebebini anlatan Divan Başkanı İrfan Aktar'ın bu konudaki açıklaması, tamı tamına 8 (yazı ile sekiz) satır!.. 
"Neden Galatasaray bu hâle düştü" sorusuna "hâlâ" cevap arayanlara duyurulur!..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.