S. Mehmed Saîd Arvas Hoca -2-

A -
A +
Her fâni gibi, Mehmed Saîd Arvas Hoca da aramızdan ayrılıp, biz sevenlerini öksüz bırakıp irtihâl-i dâr-ı bekâ eylemiştir...
 
Suûdî Arabistân, Hindistân, Özbekistân, Mısır, Sûriye gibi ülkelere olan seyâhatlerimizden bazılarında onunla beraber olduk. Hele Almanya’ya kendisiyle 36 defa beraber gittik.
Hulefâ-i râşidînin ve Aşere-i mübeşşerenin 2.si olan Hazret-i Ömer (radıyallahü anh), bir zâta, “kendini tanıyan birisini getir, ona seninle alâkalı bir şeyler soracağım” buyurmuş, o da, mescidde namaz kılan birisini alıp Halîfenin huzûruna götürmüş.
Halîfe hazretleri, gelen kişiye, “sen bununla kapı komşuluğu mu yaptın, ticârette ortaklık mı yaptın, beraber seyâhatte mi bulundun?” diye sormuş. O kişi, hayır bunların hiçbirini yapmadım deyince, muhâtabına “kendini tanıyan birisini getir” demiştir.
Seyâhatler, kişileri yakînen tanımaya vesîle olmaktadır. İşte biz de, Seyyid Mehmed Saîd Arvâs Hoca'mızla yurt içi ve yurt dışında yaptığımız pek çok seyâhatte, onun ne kadar yüksek bir ahlâk sâhibi olduğuna bizzât şâhit olduk.
Her fâni gibi, o da aramızdan ayrılıp, biz sevenlerini öksüz bırakıp irtihâl-i dâr-ı bekâ eylemiştir. Türkiye Hastanesinde doktorlar seferber olmuşlar, her türlü ilâcı kullanmışlar ve bütün ihtimâmlara rağmen, vâdesi yetmiş, eceli gelmiş olduğu için, o da vefât etmiştir.
İhlâs Marmara Evleri 1. Kısım Gasilhânesinde, amcazâdesi Seyyid Abdülcelîl Arvas Hocaefendi, Seyyid Abdürrezzâk Arvas Hocaefendi, Seyyid Mehmed Şefîk Arvas Bey ve Em. Öğr. Ali Kara Bey, gasil, teçhîz ve tekfîn işinde bulunmuşlar; tezkiye ve helâllik alma işini, emekli müftülerden ve Seyyid Fehîm hazretlerinin torunlarından Seyyid Saîd Emîn Arvas Hocaefendi yapmış; cenâze namazını emekli dîn görevlilerinden, merhûmun amcazâdesi, yakın dostu, mesâi arkadaşı Seyyid Abdülcelîl Arvas Hocaefendi kıldırmış; Eyüp Sultân’daki âile kabristânında hatm-i şerîf ve hatm-i tehlîl duâlarını yine Saîd Emîn Hocaefendi yapmış, telkînini de yine seyyid Abdülcelîl Hocaefendi vermiştir.
Âyet-i kerîmede, “Her nefis (canlı) ölümü tadacaktır…” buyurulmuştur.
Hadîs-i şerîflerde de, “Dünyâda sanki bir garip veya yolcu gibi ol, kendini kabir ehlinden say”, “Akıllı kimse, nefsini hesâba çeken ve ölümden sonrası için hâzırlık yapandır”, “Beş şey gelmeden evvel beş şeyin kıymetini bil: Ölümünden evvel hayâtının, ihtiyârlığından evvel gençliğinin, hastalığından evvel sıhhatinin, fakîrliğinden evvel zenginliğinin, ağır meşgûliyetinden evvel de boş vaktinin kıymetini bil, onları bir ganîmet olarak değerlendir” buyurulmuştur...
Allahü teâlâ, ona, ganî ganî rahmet eylesin, mekânını Cennet kılsın, makâmını âlî, derecesini yüksek eylesin. Mübârek dedeleri ve çok sevdiği büyüklerin şefâatlerine nâil olup bize de şefâat etmesini temennî ediyoruz. Başta, muhtereme hanımefendisine, fazîletli oğlu Necîb Bey'e, değerli kerîmelerine ve damadına, bütün âile efrâdına, sevenlerine ve sevdiklerine, bütün câmiamıza, ilim âlemine, Diyânet câmiasına başsağlığı diliyor, sabr-ı cemîl temennî ediyoruz...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.