“Şaşkınım, demekle mesele bitmez İbrahim’im!.."

"Ölümden korkmuyorum efendim, sevdiklerimden ayrı kalacağıma üzülüyorum!" 

 

Molla İbrahim:

- Hocam, okuduğum kitaplardan çıkardığım hülasa: Bütün evliyalar buyurduğunuz gibi hep öyleler efendim. Dert, musibet, sıkıntı akla gelebilecek her üzülebilecekleri şeylerden ders almaya, ibret almaya, rıza-i ilahiyi kazanmaya çalışmışlar.

- Allah adamlarının müşterek vasıfları İbrahim’im… Hazret-i Mevlâna da Azrail aleyhisselâma “Tez gel, haydi canımı çabuk al, beni Rabbime hemen kavuştur” demiştir. Öyle ya, seven sevgilisi ile buluşacağı günü hiç hatırından çıkarır mı, o günün bir an önce gelmesini şiddetli şekilde arzu etmez mi? Hatta ölümün gecikmesine canı sıkılır. Bir an önce ona kavuşmaya can atar!

- Ölümden korkmuyorum efendim, sevdiklerimden ayrı kalacağıma üzülüyorum! Buna tahammül edemem, kuvvetim yetmez diye endişeliyim efendim!

- Korku ve ümit arasında, ince bir çizgi üzerinde olmak lazım. Yani her şey dengeli olmalı İbrahim.

- Öyledir efendim!

- !!!

Hocasına, sabah kalbinde hissettiği sesten bahsetti. Ve gün içerisinde de yaşadıklarından… Hasankale’de hayatına giren ve onu asla yalnız bırakmayan o ses; tekrar gelmişti. O kadar uzun ayrılıktan sonra, tamamen unutmuşken karşılaşmak acayibine gitmiş, çok tuhaf olmuştu. Bugünkü hüznü; biraz da ondandı. Muhterem mürşidi, hocasının engin merhameti, muhabbeti bu garip talebesinin imdadına yine yetişmiş, ona kılavuz oluyordu. “Evet hocam şaşkınım” dedi, boyun büktü her zaman yaptığı gibi.

- İbrahim’im; “şaşkınım” demekle mesele bitmez! Herkes gibi biz de bir yol ayırımına geldik. Kavuştuğumuz yolun kesişme noktasındayız. İki yoldan birini tercih etmek mecburiyetindeyiz. Bu tercih edeceğimiz yol oldukça ayan beyandır, şek ve şüphe kalmamıştır.

- Elbette öyledir efendim.

- Bazen sıradan bir karar, sıradan bir merhaba, sıradan bir adım kadar basittir yol ayrımı lakin netice meçhuldür. Bazen karmakarışık görünür amma netice hoştur, bilinmez.

Bazen ilk kervanı kaçırıp ikinciye katılırsanız eşkıyalar tarafından baskın yersiniz.

Bazen merhaba deyip tanıştığınız kişi hayatınızın şeklini değiştirir, yine şaşarsınız. Tanımadığınız bir yere yanlışlıkla misafir olursanız, rüyalarınızın hakikat olabileceği bir iş teklifi alırsınız. Olacaklar da, olmayacaklar da, her şey Cenâb-ı Allah’tan. Küçük yaşta ananı kaybettin; görünüşte “taze bir yavru sahipsiz kaldı” dediler, senin için ağlayanlar oldu. Çiçeği burnunda bir talebeyken baban da bırakıp göçtü âhiret âlemine; yine sahipsiz ve yalnız kalmıştınız; “iki kanadım yoluk” dediniz. Onun için de herkes acıdı sana. Neticeye bakan çıkmadı İbrahim; emmilerin sana Hasankale’nin en güzel yerinde en kaliteli konağını yaptılar, Erzurum’un en güzel hanımefendisiyle izdivaç eyledin, Tillo’ya dergâha kabul edildin, hem de baş tacı… DEVAMI YARIN