Korku verici gelişmeler

A -
A +

Esnaf hareketinin kontrol dışına çıkacağından kaygılanıyorduk. Sanki korktuğumuz başımıza geliyor. Bu iyi değil. Halkın vergisi ile maaş alan polis, halkı copluyor, tazyikli su sıkıyor. Anlayış göremeyen, canı yanan halk da emniyetini temin eden polisine, panzerine taş atıyor. Dünkü olaylar sonucu başkentte yaralananlar oldu. Esnaftan ve polisten onlarca yaralı var. 4 bin polis müdahalede kifâyetsiz kalınca jandarmadan takviye istendi. "Ortalık savaş alanı gibiydi." Haberler bu şekilde aktı. Sokağa dökülen insanlar, siftahsız günler geçiriyor, evine harçlık bırakamıyor, yanında çalışanın haftalığını veremiyor. Ne çek-senet ödeyebiliyor ve ne de çekini senedini tahsil edebiliyor. Fakirlik sınırının 600 milyonlara dayandığı, yabancı paranın Türk lirasını ezip geçtiği bir ortamda sağduyu kaçınılmaz olarak devre dışı kalır. Dün, bunun istenmeyen örneklerini yaşadık. Esnafın haklı iseği zamanında makul bir karşılık bulamayınca müessif hadiseler çığ gibi gelişmeye başladı... Bu ortamda bayrak törenlerine başörtülü velilerin dahi katılamayacağına dair alınan tüzük kararı ağır hatadır. Kararın alındığı kabineye Devlet Bahçeli'nin başkanlık etmesi ise izahı mümkün olmayan bir tezattır. Köküne yabancılaşmadır. Korkumuz o ki hadiselere yabancı ajanlar karışacaktır. Belki karıştılar bile. Karşılaşılan zor iştir. Binlerce kişiyi cezalandıramazsınız. Birkaç ay evvel polis de yürümüştü. Orada ne yapılabildi?.. Bu şartlarda Başbakanın istifa etmeyeceğini haber vermesini kimse müjde olarak almadı.. Şimdi bütün beklentiler Kemal Derviş'in programına dönük. Bir dönem de bu program için mi geçecek? Kaygı budur; zira güven kalmamış. İki sene İstikrar Programı hayalleri ile avunup bu günlere geldik. Yüksek enflasyonla yaşamak bir üslup olmuştu, tek haneli enflasyon dendi, çift haneli devalüasyonla cezalandırıldık. Yine de... Çıkmayan candan ümit kesilmez. Belki bu program işe yarar. Nasılsa Türkiye yaz-boz tahtasına döndü. IMF o şefi olmazsa diğerini göndererek 65 milyonu istediği gibi yönlendiriyor. Bu iktidarın savunulur tarafı yok. Ama; kontrol edilemeyen eylemler de tehlikeli. Bu itibarla esnaf kuruluşlarının yatıştırıcı telkinlerde bulunması gerekir. Eğer bugün şaha kalkan ata dizgin vurulamazsa bu aç insanların haklı davası istismar edilerek ülke karanlık yollara sevk edilebilir. Karanlık yollar ve karanlık yıllar. Bu bakımdan İTO, ATO, TOBB, TESK ve diğer kuruluşlar tansiyonu düşürecek tedbirler almalı.. Sonra? Sonra da milletlerarası mahkemelerde IMF aleyhine en az 10 milyar dolarlık tazminat davası açmalılar. Madem ki global dünyadayız; mücadele dünya çapında verilmeli. Türkiye sömürge değildir. Başındakiler zavallı. Ortadireğin tâ kendisi olan esnaf, o zavallıları istemiyor. Ancak; yol, sokak muharebesi değildir. Her talep hukuk içinde kalarak dile getirilmeli. Hukukun aşıldığı her adım anarşidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.