YENİ KÜRESEL ŞARTLAR

A -
A +
Başbakan sn Ahmet Davutoğlu'nun Davos konuşmasının başlığı "Yeni Küresel Şartlar"dır. Şüphesiz ki küresel şartlar, bugünden ibaret değildir; onların bir de dünü vardır. Kızıl Çarlığın sonunu ne 1956 Macaristan ve ne de 1968 Çekoslovakya işgalleri getirdi. SSCB'nin sonunu 1979 Afganistan işgali getirdi.
Komünist Rusya, Afganistan'ı işgal etmeseydi yıkılmazdı. İşgal olmayınca mücahit gruplar zuhur etmezdi. İşgal bitince boşlukta kalan o mücahid grupların içinden de Taliban doğmazdı. Oradan IŞİD'e kadar uzayan bir dizi silsile gelişmezdi. SSCB Afganistan'a girmese ve yıkılmasaydı, tek süper güç kalan ABD bir bahaneyle Irak'a müdahale edemezdi. Afganistan kaynaklı terör hareketleri selefilikle beslenmez ve 9/11 saldırısı  olmazdı. Buradan hareketle II. Körfez Harekâtı yapılmaz ve Saddam'ın devrilmesiyle otorite zaafı doğmazdı.
Osmanlı İmparatorluğunun çekilmesiyle Kuzey Afrika-Orta Doğu hattı işgal altındaydı. İşgal devletleri, bu sahadan gidince taşeron iktidarlar hükümranlık tesis edemediler. Meşru hükümranlık olmayınca zorba diktatörlükler zuhur etti. Bu zorbalıklar, önce BOP sonra Arap Baharı projeleriyle dağıtılmak istendi. Biri yarı yolda kaldı, ikincisi Suriye ile insanlığın yüz karası oldu.
Bütün bu dediklerimizi bir de şöyle ifade etmeye çalışalım.
Anglo-Sakson dünya'nın, Slav dünyanın, sarı ırkın merkezî otoritesi vardır. Din açısından bakarsak Katolik, Ortodoks, Budist dünyanın merkezî otoriteleri vardır. İslam dünyasının idari ve dini merkezî otoritesi yoktur. Otorite, hükümran kuvvet olmayınca boşluk ve kaos doğmakta. Bu boşluğa İngilizler bilerek yol vermişlerdir. Osmanlı dünyanın denge unsuruydu. Bugün de Türkiye denge unsurudur. Bölgede şu hadiseler cereyan ederken zayıf bir Türkiye olsaydı manzara acaba nasıl olurdu?
Yakın geçmişten bugüne sirayet eden gerçek terördür. Terörü emperyal batının İslam düşmanlığı beslemiş, oradan tekrar İslamofobi diye bir ucube türetilmiştir. Rüzgâr eken fırtına biçer. Batı, boşluklara, otorite kayıplarına sebep oldu. Sn Obama, yıllık konuşmasında Pakistan'dan Paris'e kadar nüfuzlarından söz etmekte. Bu o kadar mümkün değil ki. Çünkü ABD Vietnam'dan bu yana girdiği her cepheden kayıpla döndü. Tıpkı SSCB'nin Macaristan'dan Afganistan'a kadar her yerden kayıpla dönmesi gibi. Şimdilerde artık ABD Duraklama Dönemi'ne girerken AB gerileme dönemine adım atmıştır. Bu bakımdan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Londra'nın ortasında "bugün hasta adam olan Avrupa'dır" demesi bir gerçek olduğu kadar bir rövanştır da. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın BM genel kurulunda BMGK ağalarının yüzüne karşı "dünya 5'ten büyüktür" demesi gibi kıymetlidir.
Bizim medeniyetimiz merhamet medeniyetidir.
Batı medeniyeti sömürgecidir.
Bu yüzden merhamet Peygamberini -sallallahü aleyhi ve sellem- anlayamazlar.
Anlasalardı, imân ederlerdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.