DEVLET BAHÇELİ, TARİHİ HİZMET YAPIYOR!

A -
A +
MHP lideri Sn. Devlet Bahçeli, amasız, lâkinsiz, fakatsız ... olarak net ve omurgalı bir duruşla devletin, milletin, birliğimizin ve dirliğimizin yanında, bölücülerin, ihanet odaklarının, teröristlerin karşısındadır...
Sn. Bahçeli'nin bugüne kadar hiçbir hizmeti olmasa 7 Şubat 2017 Salı günü partisinin grup toplantısında yaptığı konuşma, her şeye değer. Cesur, kararlı ve safını belli etmiş tarihî bir konuşmaydı.
Şöyle bir düşünmeli; şu günkü hassas şartlarda Devlet Bey değil de FETÖ güdümlü biri MHP'nin başında olsaydı bugün memleket ne hâle gelmiş olurdu?
Devlet Bahçeli, hep aklı selimin yanında yer aldı, itidali tercih etti, ölçülü davrandı, sabırla hareket etti. İktidarın deli-divânesi değil, milletin, devletin ve bekamızın kara sevdalısı oldu. Devletin ve milletin menfaati neyi icap ettiriyorsa orada yer aldı ve tereddüt etmeden lâzım gelen desteği verdi. Bunları yaparken küçük parti hesaplarını değil, Büyük Türkiye'nin ihtiyaçlarını düşündü.
CHP'ye ameliyatla genel başkan değişikliği yapan FETÖ örgütü, aynı kaset ve kumpasları MHP'ye de uyguladı. Bazı parti mensuplarında muvaffak oldularsa da Devlet Bahçeli'yi sarsamadılar. Sn. Bahçeli, iç ve dış hasımlarına karşı tavizsiz şekilde kavga verdi ve kazandı. Onun kazanması, bugün milletin de istikbalini kazanmasıdır.
Devlet Bahçeli, siyasette nasıl ahlâkî olunacağı ve feragatle hareket edileceğine dair bugün artık bir bilge kişidir. Geçmişte öyle zamanlar oldu ki iktidar cephesinden kendisine ağır tenkitler yapılabildi. Bu tenkitlerden kısa süre sonra memleketin faydasına bir tasarruf, kanun teklifi meclis gündemine gelebildi. MHP genel başkanı o zaman dervişâne bir üslupla dünü unutup güne bakarak ihtiyaç duyulan desteği vermekte tereddüt etmedi. Bu bir beşer için kolay değildir, bir siyasetçi için hiç kolay değil.
Allah için bir hakkı teslim etmeli ki bugünkü huzur ve istiklâlimizde Devlet Bahçeli’nin büyük payı vardır. 15 Temmuz gecesinde daha hâdise anlaşılır anlaşılmaz Başbakan Sn. Binali Yıldırım'ı arayarak darbeye karşı durmuş, hükûmete, Cumhurbaşkanına ve devlete kesin bir dille destek vermiştir.
15 Temmuz'dan sonraki şartlarda "Başkanlık Sistemi" konuşulmaz olmuştu. Yaşanan büyük ihanet karşısında iktidar tarafının bunu ağza alması yadırganabilirdi. Hâlbuki diğer taraftan fiili bir durum vardı; Cumhurbaşkanını halk seçmişti. Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı icraat yapmaktaydı. İcraat yapan Cumhurbaşkanı, anayasaya göre sorumsuzdu. Bu hâl, beklenmedik bir anda sıkıntılara yol açabilirdi. Yine bir grup konuşmasında bunlara dikkat çeken Devlet Bey, AK Parti'ye seslenerek "teklifinizi meclise getirin" dedi. Sonraki gelişmeler böylece devem ederek bugünkü 18 Maddelik değişikliğe ulaşıldı. Başkanlık Sisteminin Cumhurbaşkanlığı Sistemine dönüşmesi MHP'nin Anayasa Komisyonunda dile getirdiği fikir ve tekliflerle gerçekleşmiştir. Devlet Bahçeli, yapılan bu değişikliğin, dünya ve tarih önünde büyük bir hamle olduğunun şuurundadır.
Sn. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi Sn. Bahçeli'nin son konuşması, tarif edileni izahta ne bir eksik ne bir fazla demek olarak "ağyârını mâni ve efrâdını câmi"dir.
Şimdi denecektir ki "iyi ama bu ne demek?"
İşte bu soru, erbâbını dilhûn eder:
Asırları aşıp gelen engin kültür mirasımız önünde "iyi ama bu demek?" hayret ve yabancılığı yaşanmaması ve mazi ile atılmış köprülerin tekrar inşa edilmesi ve Devlet-i Ebed Müddet ruhunun dirilmesi ve yüreklerin kanamaması için devletin yeniden yapılanması şart olmuştur.
Her alanda ve tez zamanda yeni ve büyük yapılanma!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.