WASHINGTON BU ÇELİŞKİLERDEN KURTULMALI

A -
A +

 Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı  Recep T. Erdoğan ile Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald J. Trump  45 dakikalık bir telefon görüşmesiyle ilk teması kurmuş oldular. Zaten iki liderin telefonu kapatırken dilekleri de "en kısa zamanda görüşelim" olmuş.
Görüşmenin faydalı olduğu şuradan belli ki hemen sonrasında sn Trump, CIA Başkanı Mike Pompeo'yu Ankara'ya yolladı. Bu seyahat, CIA başkanının ilk yurt dışı ziyareti. Başkan yardımcısı Mike Pence'in Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım ile telefonla görüşmesi de o konuşma sonrası ortaya çıkmış oldu. Belli ki iki Başkanın 45 dakikalık görüşmelerinde satır başlarıyla temas ettikleri konuların tafsilatı sahalarıyla alâkalı olarak adı geçen iki Amerikalı tarafından muhataplarıyla ayrıca ele alınacak.
Görüşmeye dair hem ABD ve hem de Türkiye tarafında yapılan açıklamalar örtüşmektedir. Burada birbirini tekzip eden bir husus yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dedikleri 4 başlık altında toplanabilir. FETÖ örgütünün ABD'deki faaliyetlerine son verilmesiyle örgüt liderinin Türkiye'ye iade edilmesi. ABD'nin PYD/YPG'ye yaptığı yardımların kesilmesi. Kuzey Suriye'de bir Güvenli Bölge kurulması. DEAŞ'la ortak mücadele verilmesi.
Görüşmeden hemen sonra CIA Başkanının Ankara’ya yollanması ve Başkan yardımcısının Türkiye Başbakanıyla telefon konuşması yapmasından başka Trump, adamlarına bir FETÖ dosyası hazırlamaları talimatı da vermiştir. Güvenli Bölge fikrine de sıcak bakılmaktadır.
Bunlar memnuniyet verici bir seyir. Ancak hem Türkiye tarafının rahatsızlık ve talepleri ciddiyetle dikkate alınarak gereği ifa edilmeli ve hem de ABD çelişkilerden kurtulmalı yahut çıkmalıdır. Bir kere FETÖ konusunda işi sürüncemede bırakmaya devam edip dostluğa halel getirmemeli. PYD/YPG'ye yapılan yardım da durdurulmalıdır.
Güvenli Bölge tesis edilmesi ve El-Bab ve Rakka'da DEAŞ'a karşı ortak mücadele verilmesi,  iki devlet arasında hayli sarsılmış dostluğu sağlamlaştırmaya yetmeyecektir. Eğer Trump dönemi de muğlak ve samimiyetsiz devam ederse ne strateji ve ne de ortaklık kalır. FETÖ ve PYD pürüzlerinin hallinden başka Donald Trump'ın adayken yaptığı Müslümanları rencide eden konuşmalarıyla İsrail büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma hesapsızlığına da  mutlaka düzeltme getirmesi gerekir. 7 devlet vatandaşlarının Amerika’ya girmelerinin  yasaklanması da haksız ve keyfi bir karardır.
Sn Trump bir ticaret adamıdır. Siyasette mektepli değil, alaylıdır. Bundan olsa gerek zaman zaman diplomatik riyakârlığa düşmeden dobra konuşabilmektedir. Sn Erdoğan'la olan görüşmesinden sonra çevresine "Türkiye, Orta Doğu'ya bizden daha fazla hâkim" demiştir. Bunun sebeplerinin ABD başkanına anlatılması gerekir. Zira Orta Doğu ve Afrika denen bölge diğerleriyle beraber Türk milletinin gönül vatanıdır. Hem buralardaki ve hem de İslâm âlemindeki halklar, İstanbul'u gönül başkentleri görmekte, Ankara'dan da kendilerine sahip çıkmasını istemektedir. Brezilya'daki bir Müslüman bile "bizim için Türkiye bugün de Hilafetin merkezidir" demesine şahit olmuş bir kalemiz. Beyaz Saray, Kremlin veya diğerlerinde İslâm dünyasına dair alınan her karar, istense de istenmese de görülse de görülmese de Türkiye’yi taraf durumuna getirmektedir. İslâm memleketlerinin başına geçirtilmiş  idarecilerin azat kabul etmez köle halleri yanıltmasın.  Müslümanların bakışları, İslâm ümmeti şuuruyla Türkiye’ye dönüktür.
Temenni ederiz ki Donald J. Trump'la bu gerçekleri olanca sadeliğiyle görebilsin. Hoş bir "merhaba" ile başlayan bu  yeni dönemin,  Barack H. Obama  döneminde olduğu gibi hüsranla bitmesin. Sn Obama, Türkiye-ABD ilişkileri noktasında bir enkaz devralmıştı. AK Parti hükûmetleriyle yapılan ortak çalışmalarla muğberlikler dostluğa çevrildi. Makamını devrederken vaziyete yeniden kötüleşmişti. Barack Obama, ilişkileri, aldığına yakın bir bozuklukta teslim etti.
Yeni başkana hem eski bozuklukları tamir etmek ve hem de yeni yanlışlıklar yapmamak düşmekte. Bu yüzden samimiyetsizlikle çelişkiye düşmemeye dikkat etmeli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.