İYİ BAŞLADI

A -
A +
ABD/Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald John Trump ile T.C./Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında 16 Mayıs 2017 tarihinde yapılan görüşmeler iyi başladı...
Aksi olabilir; kötü de başlayabilirdi. O takdirde bugün farklı şeyler konuşuyor olacaktık. Böyle bir netice üzerine piyasalar, olumsuz etkilenir, döviz tırmanışa geçebilirdi. Zira yarım asırlık stratejik ortaklığımıza rağmen Amerika, FETÖ ve PYD/YPG terör örgütleri yanında yer almakta. İki devlet arasında zaman zaman gerginlikler yaşanıyor. 
Bu gerçek yüzünden ziyaretin akıbetine dair önceden tereddütsüz bir görüş ifade edilemiyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabul ve uğurlanması, misafirine kıymet veren bir ev sahipliği özeniyle yapıldı. Sn. Trump, Türkiye Cumhurbaşkanıyla ailesini herhangi bir otelde değil, Başkanların hususi misafirlerini ağırladıkları "Başkanlık Misafirhanesi" denebilecek Blair House'da konuk etti. Ziyarete atfedilen önem itibarıyla bu ilk adımdı.
Beyaz Saray'a gidiş şekli de son derecede dikkate şâyândır. Sn. Erdoğan, buraya diğer bir vasıtayla değil, kendi arabasıyla gitti. Donald Trump, misafirini kapıda karşıladı. El sıkışmaları da samimi bir havada oldu. Hatırlanacağı gibi Barack Obama, Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'la ayak ayak üstüne atmış olarak konuşmaya başlayınca Sn. Erdoğan da aynı şekilde oturmuş ve bu mukabele, böylesi duruşlara hasret kalmış milletin kalbine su serpmişti. Bu defa öyle olmadı. Ev sahibi, büyüklük gösterisine girmeyince misafiri de cevap verme ihtiyacı hissetmedi.
İkili görüşmeden sonra yapılan basın toplantısında Trump'ın konuşmasının ana hatları Türk Amerikan dostluğunu kimsenin bozamayacağı, Türkiye'nin silah ihtiyacına kayıtsız kalmayacakları, Türkiye'nin PKK ve DEAŞ'la mücadelesinde yanında oldukları ve Kore ve Sovyetlere karşı geçmiş müttefiklik hatırlatmasıydı.
Erdoğan’sa NATO ortaklığımıza vurgu yaptıktan sonra çok net bir dille PYD/YPG'nin muhatap alınması kesinlikle doğru değil dedi. Irak ve Suriye'de inanç ve etnik yapı değişikliklerine izin vermeyelim diye de ilave etti.
Ziyaretin basınla paylaşımından sonra iki başkan ve beraberindeki hey'etler yemekli iş toplantısına geçtiler. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, kanaat önderlerini kabul etti. Bunu CEO'larla yapılan toplantı takip etti.
Ziyaretten sonra Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, yazılı bir açıklama yaptı. Bu açıklamada; ekonomik, ticari ve savunma alanlarında atılacak adımların değerlendirilmesinin yapıldığı, PKK ve DEAŞ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadelenin masaya yatırıldığı ve FETÖ terör örgütüne yönelik yapılabileceklerin görüşüldüğü ifade ediliyor.
Buna rağmen içeride nelerin konuşulduğu bütünüyle bilinmiyor. Çok muhtemeldir ki Sn. Trump, ima yoluyla da olsa Sn. Erdoğan'dan mühlet istemiştir. Çünkü makamında yenidir ve ciddi bir iç mücadele yaşamaktadır. Hususi misafir etme, kapıda karşılama, sıcak bir sohbet, övücü sözler ve kapıda uğurlama Başkan Trump'ın muhatabı Başkan'a verdiği değeri göstermektedir.
Bununla birlikte bizim "Fetö'yü ver, YPG'ye silah verme!"den ibaret talebimize net bir karşılık alınmış değil. Başkan, bu haklı taleplerimiz karşısında zorlanmakta. Yine de mühim olan, doğru yola girmekti. Herhalde devamı gelecektir. Bu da CB Sözcüsü, Genelkurmay Başkanı, MİT Başkanı ve Adalet Bakanı'nın görüşmeleri ile Cumhurbaşkanı’nın yaptığı görüşmeler ve Trump'ın Türkiye ziyareti toplamından elde edileceğe benzemekte.
Türkiye, bu iki terör örgütüyle alakalı hiç taviz vermeyecektir. Bundan dolayı Amerika, PYD/YPG ve FETÖ örgütüyle alakalı tutumunu daha uzun süre devam ettiremez. Bir stratejik ortağımızın, NATO refikimizin Türkiye’yi bırakıp terör örgütleriyle iş tutmasının hele hele 80 milyonu öfkelendirmesinin akıl ve mantıkla izahı mümkün değildir. 
Bugünden şu kadarı söylenebilir ki 16 Nisan Referandumu’ndan bir ay sonra gerçekleşen 16 Mayıs ziyaretiyle Türkiye-Amerika münasebetleri, bir gün öncesine göre daha iyi bir noktaya gelmiştir. Bu bir. İkincisi, adı geçen terör örgütlerinin umduğu dağlara kar yağmıştır. Bu kar, Ankara'nın atak siyasetiyle tipiye dönecektir. Korktukları aşikâr. Ama; korkunun, ecele faydası yoktur. 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.