KIZILELMA

A -
A +
Sevgili Peygamberimiz -aleyhissalatü vesselâm- ümmetine İstanbul'un fethini bir gâye, bir Kızılelma olarak göstermişti. Konstantiniyye'yi zapt etmek maksadıyla vaki olan onlarca muhasara ve muharebenin özünde o hedefe vararak Peygamber muştusuna kavuşma niyeti vardır. Anadolu merkezli ve hatta belki Rumeli merkezli fetihlerin temelinde o Kızılelma’ya ulaşma azmi yatmaktadır.
Büyük Selçuklu Devleti'nin büyük hakanı Sultan Muhammed Alp-Arslan'ın 26 Ağustos 1071 Malazgirt'i Kızılelma’ya giden yolda açılan ilk kapıdır. İznik, Türk'ün nefesini Bizans'ın yüzünde hissetmesidir. Söğüt, sönmeyecek ocağın tutuşması, Bursa, Kızılelma’ya doğru ilk büyük fetihtir. Rumeli’ye sallarla intikal ve Edirne'nin fethi, İznik, Söğüt, Bursa'dan hareketle Konstantiniyye'nin kalbi Ayasofya'nın kubbesinde yaldır yaldır yanan Peygamber Kızılelmasına kavuşmak için yapılmış bir çembere alma harekâtıdır.
Kutlu şehir İstanbul'u fethedip Şanlı Peygamber buyruğunu eda etme şerefi, kutlu kumandan Fatih Sultan Mehmed Hân ve O'nun kutlu ulema, evliyâ ve askerlerine müyesser oldu. Konstantiniyye, salı günü kelime-i şahadeti dil ile ikrar ve kalb ile tasdik ederek söyledi ve İslâm ve İstanbul oldu. Hemen o cuma günü Ayasofya'da mübarek ve muhteşem cuma namazı kılındı. Kızılelma, sanki kızıl bir güvercin olmuştu. Hasreti biten Ayasofya, şükür secdesindeydi.
*
Kutlu yürüyüşte İstanbul son durak değildi.
Kutlu Peygamber, Roma'yı da işaret buyurmuşlardı.
Kızılelma, yüce gâye, ilâyı kelimetullah, bir Kızılelma, bir kızıl güvercin gibi şimdi Roma'da Saint Pierre kilisesinin kubbesindeydi. O güvercin, hasret dolu gözlerle İstanbul'a bakıyordu. Gedik Ahmed Paşa'nın ordumuzla Otranto'ya çıkması, Roma üstüne yapılacak Kızılelma yürüyüşünün ilk seferiydi. Otranto, İtalya'daki Malazgirt olacaktı. Fatih'in son sefer-i hümâyûnun hedefi meçhul olmakla birlikte bellidir ki bu seferin istikameti Roma'dır. Bundan dolayı saraya kadar sokulmuş, hususi hekimi olmuş İtalyan Yahudisi Maestro Jacopo/Yakup Paşa ve devlette iş birliği yaptığı iki kişi tarafından seferin Gebze'de durağında zehirlenerek şehîd edildi.
Sonraki zamanlarda Kızılelma, bir kızıl güvercin gibi Viyana’daki en büyük kilisenin kubbesine konar. Varılacak hedef, Viyana olur. İki kere muhasara edilir. İkincisi hüsranla, kayıpla biter. Roma yolunda koca hünkâr Fatih'i şehîd vermiştik, 12 Eylül 1683 Viyana muhasarasındaysa Vezir-i âzâm Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ve çok sayıda askerimizi şehîd verdik. 12 Eylül 1683-12 Eylül 1980 arası Kızılelma'nın mola dönemidir. Bu dönemde devlet, mevcudu müdafaa ve muhafaza ve millet, ayakta kalabilme peşindedir.
*
Seçim tarihini 3 Kasım 2002 olarak tesbit eden YSK ve hiçbir kimse, tesbit edilen bu günün istikbalde kazanacağı derin anlamını bilmiyordu.
3 Kasım 1839'da Sadrazam mason Mustafa Reşîd Paşa ile İngiliz sefiri tarafından hazırlanmış Gülhâne Hattı Hümâyûnu ile batıya teslim edilmiş millî irade, 3 Kasım 2002'de sahipleri tarafından çekilip geri alınacaktı. 3 Kasım 2002, Anadolu halk ihtilâlidir. 15 Temmuz 2016'daki Millî Mücâhade Destanı'nın ilk kıt'ası 3 Kasım 2002'de yazılmıştır.
Bu uyanış, 12 Eylül 1683'ten, hele hele 3 Kasım 1839'dan beri kendinden geçmiş İslam’ın bayraktarı, ümmetin öncüsü bir devin silkinmesi ve yeniden Kızılelma’yı hatırlamasıdır. Kızılelma, bu defa bir kızıl güvercin gibi 29 Ekim 2023'ün şafağına konmuştur. 2023'ün fethinden sonra 26 Ağustos 2071'in ufkunda yaldır yanacaktır.
12 Eylül 1683'te Viyana'da elimizden kayıp giden Kızılelma, bu defa ilk büyük konak olarak 2023'ü sonraki ihtişamlı konak olarak 2071'i seçmiştir. Haçlı, siyon ve vahşi batının şerli güçleri, bunu erkenden gördüler. Gördüler ve süprüntü terör örgütlerini bizi oyalasın, hedefe yürüyüşümüzü engellesin diye paçalarımıza saldılar.
Kızılelma’ya varışımızı geciktirecek her kişi ve habis niyetin bertaraf edilmesi elzemdir. Bir kan tazelemesi yapılırken bu hakîkat kelime kelime ezberlenmeli ve gereği yerine getirilmelidir. Zira bu gâyenin, bu Kızılelma'nın sahibi, Kâinatın Efendisi'dir. Evliya da ulema da umerâ da O'na vekâlet eder. 
Her vekâlet, bir emânettir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.