Ömrü, hak yolda harcamak lazım

A -
A +
Allahü teâlâ, mükellef olan her insana düşünüp taşınacağı, öğüt alacağı ve hakkı kabul edebileceği kadar bir ömür vermiştir. Uzun ömür, hak yolda tüketilmiş ise hayırlıdır.                                                                               Allahü teâlâ, insanların îmân etmelerini, kardeşçe yaşamalarını, sevişmelerini, birbirlerine yardımcı olmalarını istemektedir. Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı kerîminde, “Müminler ancak kardeştirler…” [Hucurât,10] buyurarak müminlerin kardeş olduklarını ilan etmiştir... Mukaddes dînimiz İslâmiyette, bütün Müslümânlar tek bir vücut gibi kabul edilmiş, Müslümânların birbirlerinin dertleri ile ilgilenmeleri istenmiştir. Sevgili Peygamberimiz bu konuda “Müminlerin birbirlerini sevme ve birbirlerine acıyıp meyletmedeki misâli vücut misâlidir. Vücuttan bir uzuv şikâyetlenince, vücudun diğer organları uykusuzluğa ve sıtmaya maruz kalmak suretiyle ona iştirâk ederler” buyurmuştur. Peygamber Efendimiz yine "Yanıbaşında komşusu aç olduğu hâlde tok yaşayan, kâmil mümin değildir" buyurarak, Müslümânın, komşusuyla ilgilenmesinin önemini açık bir şekilde ortaya koymuştur... Bu dünyâda yolcuyuz. Günün birinde ebediyet âlemine göçeceğiz. Bir hadîs-i şerîfte “Dünyâda garip veya yolcu gibi ol; kendini kabir ehlinden say” buyurulmuştur. Allahü teâlâ, mükellef olan her insana düşünüp taşınacağı, öğüt alacağı ve hakkı kabul edebileceği kadar bir ömür vermiştir. Uzun ömür, hak yolda tüketilmiş ise hayırlıdır. Nitekim bir sahâbî, Sevgili Peygamberimize, “Yâ Resûlallah! İnsanların  hayırlısı [en iyisi] kimdir?” diye sordu. Peygamber Efendimiz şöyle cevap verdi: “İnsanların hayırlısı [en iyisi], ömrü uzun olup ameli güzel olandır. O sahâbî “İnsanların şerlisi [en kötüsü] kimdir?” diye sorunca da, Resûlullah Efendimiz, “Ömrü uzun olup da, ameli kötü olan” [Tirmizî] buyurmuştur... Evliyâullahtan Yûnus Emre’nin güzel bir sözü var:Bu dünyâya gelen kişi,/Âhir yine gitse gerek./Misâfirdir, vatanına,/Bir gün sefer etse gerek.Yine Yûnus Emre’nin dediği gibi:  “Ana rahminden geldik pazara,/Bir kefen aldık döndük mezâra.”Yine o demiştir ki:“Mâl ü mülke olma mağrûr, deme var mı ben gibi?Bir muhâlif yel eser, savurur harman gibi!Kimseye bâkî değildir mülk-i dünyâ, sîm ü zer,Bir harâb olmuş kalbi tamir etmektir hüner.Buna fânî dünyâ derler, durmayıp dâim döner.Âdemoğlu bir fenerdir, âkıbet bir gün söner!” [Sîm ü zer: Gümüş ve altın hakkında kullanılıyor.] Müftis-sekaleyn Şeyhulislâm Ahmed İbn-i Kemâl Paşa ise:“Kısmetindir gezdiren yer yer seni,Gâfil olma âkıbet yer yer seni” buyurmuştur. Bir hadîs-i şerîfte "Nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz; nasıl ölürseniz öyle haşrolunursunuz" buyurulmuştur. [Allahü teâlâ, hepimize hayırlı ömürler ve hayırlı ölümler nasip buyursun.]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.