"Seni kaybetmek istemiyorum"

A -
A +
"Evlendikten sonra gerçeklerin ortaya çıkmaya başlaması yüreğimde korku dağları oluşturdu!.."

Omuzuma yaslanıp dakikalarca ağladı... O ağlamasına içim parçalandı. Anladım ki içinden çıkamadığı sıkıntılardan boğulmuş, bunalmış... Bir çocuk gibi saçlarını okşadım... Onu gerçekten çok sevdiğimi beden dilimle kendisine hissettirdim.
Ağlamaktan kızarmış gözlerini gözlerimde gezdirdi yeniden... Bir suçlu edasıyla dudakları kıpırdadı. Bir itiraf yapıyor aslında içinde kendini bunaltan safrayı atıyordu:
"Sen o kadar iyi bir kızmışsın ki... Gerçekten asil bir insanmışsın... Seni ilk gördüğümde benim olman için her türlü vaadi gözüm kapalı sıraladım. Seni inandırmak için yalan olup olmadığını düşünmeden roller yaptım. Ama beni bırakmaman için bunları söylemek ve yapmak zorunda hissettim kendimi... Ama evlendikten sonra gerçekler ortaya çıkmaya başladı. O sabah sen de hesap sormaya başlamıştın. Hem de en acı ve en yaralayıcı bir cümleyle...
Dedim ki:
-Öyleyse sen de beni dinle... Ben seni gerçekten sevdim... Vaatlerin için değil sevdiğim için seninle geldim. Bana dürüst bir koca olman benim için her şeyden önemli. Bana ihanet etmemen yeter de artar bile...
-Tamam da aşkım, nasıl geçineceğiz? Ne yapacağız? Ben çok bunalımdayım... Seni kaybetmek istemiyorum...
-Korkma... Sen bana sadık olduğun gibi ben de sana sadığım... Biz iyi günde kötü günde beraber olmaya ahdettik... Şimdi birlikte kafa yoracağız geleceğimize...
Bu samimi konuşmamız, aramızdaki sevgiyi daha da perçinledi. Konuşarak meğer ne çok şeyi halletmiştik. O gün annemi aradım:
-Anne, ne olur bize yardım et...
-Ne oldu kızım? Bir şey mi oldu kuzucuğum?
Durumu anlattım anneme. Çok şaşırdı. Evlerine gittiği kuyumcu ailenin bir iş verme imkânı olabilir miydi? Annem önceleri çekindi ama evin hanımına söylemiş. O da kocasıyla konuşunca kocası anneme olan takdirinden yardımcı olmaya karar vermiş.
Kocamla birlikte iş yerine gittik. Bizi kendince araştırdı. Sorular sordu. İkna olmuş ki bir alışveriş merkezinde mağazası olan arkadaşının yanına gönderdi. Kocama orada erkek reyonunda iş verdiler... Ama kuyumcu amca asıl iyiliğini başka türlü yapmıştı. Sayesinde her gün evimize Türkiye gazetesi gelmeye başladı. Şimdi eşim akşama yorgun ama mutlu geliyor. Kayınvalidem de onlara iş bulduğum değil gerçekten gelin olduğum için bana evladı gibi davranıyor. Rabbime şükrediyorum hayatta böyle iyi insanlar olduğu için. Allah iyilerin sayısını artırsın.
M. G.-Kozyatağı/İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.