Ne olur çocukları ağlatmayın!..

A -
A +

"Belediyecilik bir sanatçının ellinci yılını kutlayıp ona plaket vermek midir?"

Elinde küçük paket mendil yanıma yaklaştı ve "Mendil al amca" dedi... Bildiğimiz çocuk dilencilerdendi. Yüreğim yine cız etti.  Az sonra kendi küçük kızımla buluşacaktım. Onun gibi altı-yedi yaşlarındaydı. Bankamatik işlemleriyle meşguldüm. Benden ümidini kesip yanımdaki bankamatik müşterisine yaklaştı çekingen ve ürkek... Kimse dönüp bakmıyordu yüzüne. Herkes biliyordu bu tür dilencilerin ne ilk ne de son olduğunu...

İşlemi tamamlayıp arabama binerken gördüm ki ağlıyordu... Çünkü hiç kimseye mendil verememişti. Daha doğrusu hiç kimse ona para vermemişti... Bu çocuk sahiden para için mi ağlıyordu? Mendil satamadığı için mi? Karnı aç olduğu için mi? Ya da aç açına orada beklemek zorunda olduğu için mi? Soğuktan üşüdüğü için mi?.. O çocuk kimin çocuğuydu? Hangi ilgisiz ya da vicdansız ailenindi? Anası mı yoktu babası mı? Ya da kimsesi mi? Sahipsiz ve kaçırılmış ve dilenciliğe zorlanmış bir çocuk muydu?

Ağlıyordu bu çocuk... Çocuk rol için ağlar mı?.. Durup yavrucağa bir lira verdim. Vicdanımı rahatlatmak ister gibi... En fazla ilgilenen benim gibi yapıyor avucuna bir lira tutuşturup uzaklaşıyor bu çocukların... Ama biz vatandaş olarak ne yapabiliriz ki?

Nerede sivil polisler... Nerede Belediyenin sivil ekipleri? Bu çocukları suçlu yakalar gibi kollarından sürüklemek için değil... Önce aç ise doyurup psikolog eşliğinde hâlini hatırını sorup oraya nasıl geldiğini araştırmak için...

Ailesi varsa aileyi mağduriyetten ve çocuğu sokaktan kurtarmak için... Eğer çete elindeyse çocuğu kurtarmak ve çeteleri dağıtmak için... Ya da daha uygun ve müşfik çözümler uygulamak için...

Belediyecilik, bir sanatçının ellinci yılını kutlayıp ona plaket vermek midir? Yoksa belediyecilik sokaklarda ağlayan bu çocukların gözyaşlarını silebilmek midir?

Sanatçı plaketine harcadığınız parayla, evet reklamınız olmaz ama kaç fakir ailenin derdine derman olur dua alırsınız ayrıca görevinizi yapmış olur vebalden kurtulursunuz. Eğer bu sabilerin gözyaşlarına vicdanınız taş kesilmişse kendi sevmelere doyamadığınız çocuklarınızı getirin gözünüzün önüne... Kızmayın, öfkelenmeyin. Mecbur değilsiniz Başkan olmaya! Ama başkansanız beldenizde ağlayan aç ve sahipsiz kadın, çocuk, annenin vebali sizin... Ne olur çocukları ağlatmayın...
Sebahat Kartopu-İstanbul

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.