Doktorlar bunu bilemez!..

"Onca araştırma vız geldi tırıs gitti... Gözüm halen kanlanıyor... Halen görme kayıpları yaşıyorum..."

"Bunun şakaya gelir tarafı yok" dedim.

Bu moral bozucu hâl sıklıkla olmaya başlamıştı çünkü. Ne zamandan beridir durduk yerde gözlerimde kanlanma ve görme kaybı oluşuyor, bir süre sonra tekrar görmeye başlıyordum.

Doktora gittim. Damla, iğneler vb. filan... Gözdeki kanlanmanın da geçici görme kaybının da önüne geçilemedi. Sonra bir daha gittim. Sonra bir daha derken doktor hastanede benim için konsültasyon istedi. Birkaç uzman doktor bir olup şundan olabilir mi bundan etkilenebilir mi diyerek beni incelemeye aldılar.

Bir hekimin önerisiyle kanser de dahil her türlü olgudan şüphelenerek benim checkup'tan geçmeme karar verildi... Detaylı bir checkup'tan geçtik... Ama neticede sadece geçmiş olduk. Onca tedavi onca araştırma vız geldi tırıs gitti... Gözüm halen kanlanıyor... Gözümde halen görme kayıpları yaşanıyor... Ve tam teşhis konulamıyor.

Ben doktorlara diyemiyorum ama bunların sebebinin parasal sıkıntı olduğunu iyi biliyorum. Çünkü cebimde param olduğu zaman, ödemelerimi zamanında yapabildiğim zaman hiçbir sıkıntı yaşamıyorum; strese girmiyorum.

Yine para sıkıntım had safhada olduğu günlerden birindeydim. Kahveye çıkıp da bir çay içmeye gidecek param yok. İnsanlar benim ekmek almaya muhtaç olduğumu düşünmüyor. Şimdi işlerim bozuldu ve parasızım. Kimseye de kendimi inandıramıyorum.

Bu düşüncelerle canım sıkkın otururken odanın birinden uzaktan ince bir zırıltı gibi ses gelmeye başladı. Açık unutulmuş bir bilgisayar motorunun sesi gibi derinden vınlamaya benzer ses...

"Acaba bir musluk mu açık kaldı? Buzdolabı kapağı mı?" diye seslendim çocuklara. Kontrol ettiler, hepsi tamam. Evde o an bilgisayar da çalışmıyordu. Canım sıkıldı. E o zaman kulağımdaki bu zırıltı ne böyle? Ben size yalan mı söylüyorum.

Evdekileri kulağıma gelen zırıltının sebebini bulamadıkları için haşlarken birden iki elimle kulağımı kapattım. Dışarıdan ses duymadığımda bakalım zırıltı kesilecek miydi?

Ne gezer?

Kulağımı tıkadığım halde gelen incecik zırıltı meğer kendi kulağımdan geliyordu. Meğer zırıldayan benim kulaktı.

Şimdi bir de bunun için doktora gideceğim ama onlar yine bilemeyecek bendeki sıkıntının ne olduğunu? Çünkü onlar parasal sıkıntı çekmediği için bir ekmek alacak para olmadığında nasıl bir çaresizlik yaşamadıkları için henüz parasal sıkıntının vücuda olan yan etkisini bilmiyorlar.

Şahin Zeksah-Strasbourg