"Emir büyük yerden..."

 

 

Her genç evli çift, çocuk sahibi olmak ister. Hepimiz anne babamızın bu arzusu sonucu dünyaya gelmedik mi? Silivri’nin Ortaköy adında bir beldesi var… Selimpaşa ve Kavaklı’ya komşu… Yazın, ailece dört ay boyunca Kavaklı’daki bahçemizde kalırız biz. "Fildişi kule"mize çekilip dünya ile ilgimizi kesmeyiz ama ara sıra da olsa köylü, esnaf, işçi ve çiftçilerimizle konuşur, dertleşiriz.

Onlardan birini tanıtmak istedim size. Adını vermeyeceğim. Böyle bir yazı için kendisinden izin almadım çünkü. O nedenle şimdilik S. A. diyelim ona. Aslen Sinoplu olan S. A. 30’lu yaşlarda… Ortaköy’de, kiralık bir evde oturuyor.

Sekiz-on yıl önce Konyalı M. Hanım’la evlenir. Yaklaşık bir yıl sonra, bir kız çocuk sahibi olacağını öğrenince ve de doğumdan sonra onu kucağına aldığında dünyalar onun olur.

Ancak, çok geçmeden sevinci kursağında kalır. Kalbi delik olarak doğmuştur çünkü bebek... “Olur, binde bir de olsa böyle. Bir yaşına gelmeden ameliyatla düzelir, sağlığına kavuşur” derler.

Yapacak bir şey yoktur. “Emir büyük yerden” deyip iki kişi gittikleri hastaneden üç kişi olarak dönerler evlerine.  

On ay sonra, dünya güzeli kızları “anne” demeye, mamasını kendi yemeye, yürüteçle evin içinde dört dönmeye başlamıştır.

"Haydi, bir an önce ameliyatını yaptıralım" deyip bir devlet hastanesine başvururlar. (Haziran 2011)

Nedense doktorlar, bu konularda eğer çocuğun yemesinde içmesinde, nefes almasında, oturup kalkmasında vb. bir sıkıntı yoksa şimdilik dokunmayalım çocuğa demezler de sanki makine tamir eder gibi yüzde yüz başarı sağlayacaklarmış gibi kendilerine geleni hemen ameliyat masasına uzatırlar. Hâlbuki "Hipokrat" adındaki tıbbın otorite ismi ne demektedir: “Öncelik; hastaya zarar vermemek!..”

İşte bugün bu hassasiyeti maalesef herkeste görmek mümkün olmuyor…  Neyse biz yine on aylıkken hiçbir sıkıntısı olmayan çocuğu ana babasının ileride bir şey olur korkusu ve endişesiyle hastaneye götürmesine dönelim. Hastane de âdeta kendilerine “alın ameliyat yapın” demişler gibi algılar.

Gerekli(!) tetkik, araştırmadan sonra hazırlıklar yapılıp güya “üç gün sonra sağlığına kavuşmuş olarak taburcu olmak üzere” ameliyata alırlar... Ah güzel yavrucak… Ah hiçbir şeyden habersiz ve masum yavrucak… O gün sağlık sisteminin bu doymak bilmeyen iştiha üzere tek ameliyat olması gerekirken, aynı günde üç ameliyata da peki denir. DEVAMI YARIN