"Sen ne yapıyorsun Ali?.."

A -
A +
“Ali, iri yarı briyantinli siyah saçları, kalın bıyıkları hayli yakışıklı; içine kapalı ve az konuşan bir çocuk.”
 
Ortasında, Torosların buz gibi kar sularını Akdeniz’e taşıyan yeşil renkli ırmağın ikiye böldüğü turistlik bir ilçe. Su kenarlarındaki toprağı tamamen örtmüş salkım söğütler, dallarını suya uzatmış. Pamuk tarımı ve turizm zenginliği her yıl inanılmaz ölçüde artan şirin bir Akdeniz kasabası.
Hukuk Fakültesini bitiren ve stajını tamamlayan genç kız, en işlek caddede açtığı akasyaların gölgesindeki avukatlık bürosuna çok kısa süre içinde alışıyor.
Sarışın, mavi gözlü, minyon tipi, güzelliği ve vücut yapısındaki uyumlu orantısı ile çevrede ilgi uyandırıyor. Maviliklerin derinliklerindeki şehla bakışları ile zekâsını çevresine ilan ediyor sanki.
Yavaş yavaş alışan iş sahiplerini inandırıcı ve bilgisini belli eden konuşmaları ile kendisine bağlıyor.
Kısa sürede pek çok davanın hücumuna uğruyor. Kişiliğindeki özellikleri ile adliye personelinde önemli bir güven sağlıyor. Çevrenin göz bebeği hâline geliyor. İyi de para kazanmaya başlıyor. İlk yıl içinde bir tabanca ve iyi marka araba alabiliyor.
Zamanla komşu ilçelerden de dava alıyor. Bunlardan gene büyük ve turistik bir komşu ilçe ağır cezasından davalar geliyor.
İş yoğunluğundan bir türlü direksiyon çalışmalarına vakit ayıramadığı için, kendisini komşu ilçelerdeki duruşmalara götürecek bir şoföre ihtiyacı var. Bu durumu çevresine duyurunca 7-8 kişi başvuruyor.
Bunlardan diğerlerine göre daha yüksek maaş istemesine rağmen şoför Ali’yi deneyimi nedeniyle seçiyor ve işe başlatıyor. Ali, iri yarı briyantinli siyah saçları, kalın bıyıkları hayli yakışıklı; içine kapalı ve az konuşan bir çocuk.
Bir gün komşu ilçedeki Ağır Ceza Mahkemesinde bulunan davanın duruşmasına gitmek için Ali’ye, erkence arabayı hazırlamasını tembih ediyor. Ertesi sabah arabayı pırıl pırıl yıkamış, tıraşını olmuş, tertemiz giyinmiş, bürosunun önünde bekler buluyor Ali’yi.
Dosya ve cübbesini, her zaman içinde tabancası olan çantasını da alıp saat 08.00’de yola çıkıyorlar.
İki ilçeyi bağlayan karayolunun tam yarısında ve sol tarafta bir çam ormanı kümesinin önüne gelince Ali, bir anda direksiyonu kırarak ormana doğru süratle ilerliyor. Bunu gören Bayan Avukat:
‘Ne yapıyorsun Ali!’ diye bağırıyor.
Ali’de hiç ses yok. Göğsü körük gibi kalkıp iniyor sadece... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.