“Torba mı, çuval mı?..”

A -
A +
Çiçeği burnunda Kaymakam Vekili “Ne demek istedi bu adam?” der gibi bakınca ilginç bir cevap alır!..
 
Bir sabah uyandığınızda, odanızın para desteleriyle dolu olduğunu görseniz, ne yapardınız?
“Bu olacak şey değil de büyük ikramiye bana çıksaydı, buna sevinirdim işte!” dediğinizi duyar gibiyim.
O hâlde şimdi “bir gerçeği okumaya var mısınız?” derim. O zaman "Üç Dilek" adlı kitabın yazarı, emekli Antalya Vali Yardımcısı Turan Eren’in hatıralarına bakacağız birlikte. Bakalım, siz de ilginç bulacak mısınız; seçtiğim şu hatırasını:
Refakat stajından sonra, teftiş stajını da bitiren yazar, yine yönetmelik gereği “Kaymakam Vekili” olarak atanmayı beklemektedir. Çok geçmeden, Elâzığ’ın Maden ilçesine Kaymakam Vekili olarak atandığı, yazısının ise yolda olduğu bildirilir; Ankara’dan.
Maden ilçesini iyi bilirim. Dicle Öğretmen Okulu’nda çalıştığım yıllarda, (1961-1964) üç yıl boyunca trenle içinden gelip geçtim. Oldukça dar bir vadiye kurulmuştur. Maden adı verilmesinin nedeni de Ergani Bakır İşletmeleri fabrikasının burada olmasındandır. 1962-1963 Eğitim yılında öğrencilerimizle birlikte buraya bir gezi yapmıştık. Turan Eren’in Kaymakam Vekili olarak gideceği bu ilçedir işte...
Malatya Vali Yardımcılarının da desteğiyle dönemin ilçesi hakkında şu bilgiyi toplar; kaymakam adayımız:
“Sarp bir bölgede kurulmuş; yaklaşık 20-25 bin nüfuslu bir ilçe… Can damarı 4-5 bin işçisi olan Ergani Bakır Fabrikası… İşçi hareketleri, boykotlar, kan davaları…”
Böyle bir ilçeye deneyimli ve başarılı bir kaymakam atamak varken, niçin Turan Eren gibi deneyimsiz bir kaymakam vekili?
Ne yani, hangi ilçeye nasıl bir kaymakam atanacağını ben mi daha iyi bilirim, dönemin İçişleri Bakanlığı yüksek bürokratları mı? Hiç de görevim olmayan, boyumdan büyük işlere karışmaya ne hakkım var benim!
Nitekim Turan Bey, atanma yazısını alıp da Elazığ Valiliğine gittiğinde Yazı İşleri Müdürü Necip Bey “İyi yere geldiniz. Belki biraz canınız sıkılacak orada ama iyi bir staj yapacaksınız. Orası tam bir idarecilik laboratuvarıdır. Oradan başarıyla çıkan, Türkiye’nin her yerinde başarılı idarecilik yapar” der.
Bu sırada odanın kapısını açan orta yaşlı biri “Necip Abi! Torba mı, çuval mı?” diye sormasın mı?
Bizim çiçeği burnunda Kaymakam Vekilimiz “Ne demek istedi bu adam?” der gibi bakınca, Necip Bey:
Daha enteresan bir şekilde “Kaymakam Bey, bu adam, Keban Barajı’nın delilerinden” der... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.