Hem bize hem kendine ettin!..

A -
A +
Şimdiye kadar babamızın huzurunda nasıl kayıtsız şartsız “peki” demişsek amcamıza da öyleydik...
 
 
Elini öpüp helalleşmek ve veda etmek üzere Beyoğlu’ndaki mağazasına gittiğim amcam, benim Hollanda’ya gideceğim lafını duyunca inanamamıştı.
-Hele bir daha söyle. Nereye gidiyorsun?
-Hollanda’ya gideceğim amca… Müracaatım kabul oldu. Vizem filan hepsi onaylandı… Sana elini öpüp veda etmeye geldim.
Amcam ilk defa benim için masasından ayağa kalkıyordu. Geldi yanıma. Beni şöyle kollarını açarak kucakladı… Geri çekildi. Göz göze geldik… O bana “sen bunu nasıl başardın?” der gibi bakıyor ben ise onun o bakışından eziliyordum. Omuzumdan tutarak sarstı beni:
-De hele bana Hollanda’ya gidip de ne yapacaksın?
Biraz susup “para kazanacağım amca, biliyorsun memlekette ailem perişandır. Kardeşlerim perişandır. Onlara bir hayrım dokunmalıdır. O sebeple yani…”
“Çok para kazanacaksın he…”
“He amca nasipse öyle diyorum.”
Eliyle koskoca dükkânı gösterdi… Sonra bana döndü:
“Bu koskoca dükkân sana yetmez mi oğlum?”
Bir tuhaf oldum… Ne demek istiyordu amcam… Elini öpmek için bayramdan bayrama yanına vardığımda bir metre gömleklik kumaş bile alamadığımız dükkânı gösteriyordu amcam:
“Aha sana dükkân… Ben zaten yanıma temiz güvenilir bir adam arıyorum. Sen tutmuş gâvur memleketlerinde para kazanacağım diyorsun… Geç dükkânın başına… Sana buradan hisse veriyorum…”
“Şey amca, arkadaşlar her bir hazırlığı yaptılar…”
“Oğlum lafımı dinle benim… Oralarda ne olacağın bile belli değil, burada hazır dükkân işte… Ne kazanacaksan al burada kazan işte… Hisse vereceğim diyorum sana…”
Ne yapacağımı bilemedim… Kalsam mı gitsem mi düşüncesi değildi benim kararsızlığım… Amcamın sözüne hayır deyip diyememekti. Biz şimdiye kadar babamızın huzurunda nasıl kayıtsız şartsız peki demişsek amcalarımıza da öyleydik.
Boynumu büküp sustum… Amcam bu durumu zaten bildiği için fazla şaşırmadı.
“Geç hemen tezgâhın başına!” dedi… “Bugünden itibaren dükkân senin!”
El öpüp vedalaşmak için geldiğim dükkânda bir anda kendimi tezgâhın arkasında buldum.  Ne yapacaktım, nasıl çalışacaktım, hiçbir şey bilmiyordum. Ama insanoğlu işte, bir müddet gide gele mesleği öğrenecektim…
Hollanda için arayan arkadaşlara durumu anlattım “Sen kafayı mı yedin?” diye bana çok söylediler ama “amcamı kıramam” diyerek boyun büktüm: “Ne olur kusura bakmayın, beni affedin”
“Yani senin böyle olacağını bilsek başka birini ayarlardık. Hem kendine hem bize ettin!” dediler… Sustum… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.