Dilekçem kabul oldu mu?

A -
A +
“Herkes kâr ettiğimi bildi, zararımdan kimsenin haberi olmadı. Çünkü o vakit itibarın kalmıyor...”
 
Ertesi gün elimde evraklar ile tekrar geldim. O zaman İller Bankası’nın Yapı İşleri Müdürü Mutahhar Hanım vardı. Allah uzun ömürler versin hâlen hayattadır. Evrakları kendisine getirdiğimde bana gülerek dedi ki:
-Evraklar tamam da senin dilekçen ortalıkta dolanıyor. Yazdığın dilekçedeki dil ve üslubu okuyup gülmekten yerlere yatmak için herkes birbirine gönderiyor…
Okula gitmeden okuma yazmayı kendi kendime öğrendiğimden böyleydi… Ama o an benim bir tek merakım vardı:
-Benim belgemi hazırlayacak mısınız? Dilekçem geçerli oldu mu?
-Tabii, tabii, dilekçen geçerlidir.
-Hay sağ olasın…
O mezbaha binasının ihalesini de, başka hiçbir kimse ihaleye girmemiş olmasına rağmen %11 tenzilatla aldım. Yani aslında %1 dahi indirim yapsam alabiliyordum.
Sonuçta ne oldu? 
Mezbaha ihalesiyle yaptığım inşaattan kâr ettim. Sultandağı İçme Suyu inşaatından zarar ettim. Yani mezbaha inşaat kazandı, öbürü kaybetti. Toplamda 18 bin lira zarar ile o işleri tertemiz yapıp devlete teslim ettim.
Şunu da söylemeliyim ki bu inşaatların ihalesini alırken sermayem yoktu. Ne kadar insan tanıyor isem her birine bir telgraf çekmiştim. Hatırlarım tam 45 adet telgraftı… Demiştim ki telgrafta:
“Böyle bir iş ihalesi aldım. Bana, bir sene paranı almamak üzere kaç para yardım edebiliyorsan et.”
Mesela sen bin lira yolladın öteki bin lira yolladı. İçlerinde 6 bin lira yollayan da var. Ben bu iki işin sonunda 18 bin lira zarar ettim. Borcum ise 40 küsur bin lira… O telgraflar sonunda bana 46-47 bin lira gelmişti. Para veren arkadaşların parasını hemen ödedim. Öderken de dedim ki: “Paranı veriyorum ama sonra yine sana ihtiyacım olacak...”
Acele etme filan deseler de teşekkür ederek hepsinin parasını ödedim...
Bu arada herkes kâr ettiğimi bildi, zarar ettiğimden kimsenin haberi olmadı. Çünkü “zarar ettim” dediğin zaman itibarın kalmıyor.
Sonra devam ettik ihale koşturmaya… Ondan sonra TEKEL’in İyidere Çay Fabrikası’nın su arıtma tesisi ve yarım kalmış işlerini aldık. 360 bin liralık işti. Onun dışında, Konya’da Toprak Mahsulleri Ofisi, Horozlu İstasyonu ihalesini aldık. Giresun-Tirebolu içme suyu ihalesini aldık ki 400 küsur bin lira. Sonra Şebinkarahisar içme suyu ihalesini 6 milyon liraya aldık ki çok büyük paraydı… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.