Türkiye Çocuk ile büyüdüm

A -
A +
“Biriktirdiğim harçlıklarla, ailemden ayrıca para almadan dergimi alıyor, soluksuz okuyordum...”
 
Yaklaşık 20 yıllık felsefe öğretmeniyim. Hayatımın önemli bir kısmında sıklıkla Türkiye Çocuk dergisi ve Türkiye gazetesi okumayı; TGRT FM dinlemeyi ve TGRT TV izlemeyi tercih ettim. Onların yayınlarıyla büyüdüm, geliştim. Kimliğim, karakterim, fikirlerim, hayatım büyük ölçüde Türkiye yayınlarıyla yoğruldu ve şekillendi.
Şimdi hem öğretmen olarak hem yazar ve konuşmacı olarak Türkiye yayınlarından aldıklarımla, öğrendiklerimle memleketimize, insanımıza ben de kendimce bir şeyler vermeye çalışıyorum.
4 kitabım yayınlandı; zaman zaman okullara ve öğrenci velilerine seminer ve konferanslar veriyorum. Ama işlediğim, aktardığım fikirlerin temelinde en büyük pay Türkiye yayınlarının. “Beni ben yapan Türkiye oldu” desem kesinlikle abartmış olmam.
Türkiye yayınları ile tanışmam ortaokul son sınıfta, tahminen 1987 yılında falan gerçekleşti. Bir arkadaşta gördüğüm Türkiye Çocuk dergisine hayran kalmıştım; özellikle dinî ve millî çizgideki çizgi romanlardan ve yazılardan çok etkilenmiştim. Bu müthiş bir dergi idi. Biriktirdiğim harçlıklarla, ailemden ayrıca para almadan dergimi alıyor, soluksuz okuyor ve bir sonraki sayısını merakla, özlemle bekliyordum. Hiçbir sayısını atmadan, özenle saklayıp yıllarca biriktirdim dergilerimi. Lise boyunca da dergilerimi aksatmadan alıyor, okuyordum... Liseye geçtiğim zaman yine kendi harçlıklarımla, ailemden ayrıca para almadan Türkiye gazetesini de her gün almaya ve okumaya başlamıştım.
Köşe yazarları ve Bizim Sayfa ilk okuduğum kısımlardı. Ailem birkaç kez, “Sana ye-iç diye para veriyoruz; sen gidip gazete, dergi alıyorsun, yapma böyle!” dedikleri hâlde ben alışkanlığımdan vazgeçmedim. Çünkü Türkiye yayınları beni fikren besliyor, doyuruyordu; tam bana göre idi. Ben de böyle düşünüyor ve inanıyordum...
Lise yıllarında gazete kuponu biriktirerek, her ay gazetenin hediyesi olarak verilen Rehber Ansiklopedisi ciltlerinden alıyordum ve ansiklopedideki ilgimi çeken tüm maddeleri sıcağı sıcağına okuyor, bilgimi artırmaya çalışıyordum. Yine o yıllarda gazetenin ve derginin verdiği kitapçıkları da alıp okuyor, özenle saklıyordum. Hâlen kitaplığımda, o kitaplar ve ansiklopediler tarihiyle dururlar; bununla gurur duyarım.
Üniversiteye başladığımda (1991 yılı) ayıp olur diye bana zor gelse de Türkiye Çocuk almayı kestim. Artık büyümüştüm; üniversiteli olmuştum... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.