Sabırla çok şeyleri aştık...

A -
A +
“Gelin olduğumda kaynanaya hizmet, kaynana olduğumda da geline hizmet etmek varmış kaderimde...”
 
 
Hafta sonları oğlumla birlikte annesine gidiyor, onun ihtiyaçlarını temin ediyordu. Doğum yapacağı özel hastaneye kontrollere gidiyorlardı. Bazen nefis ve şeytan beni sıkıştırıyordu: “Yetim” dedin “garip" dedin "bak sizi nasıl kullanıyorlar” diye vesveseye kapılıyordum. Çok şükür ki kazasız belasız sezaryenle de olsa doğum gerçekleşti... Dünya tatlısı, masum güzel bir kız torunum gözlerini açtı. Çok mutlu olmuştuk. Kızımla ben etraflarında pervane olmuştuk. Bizim coşkulu sevincimize rağmen gelin hanım kendi çocuğuna buz gibi soğuktu. Doktorların ısrarına ve bizim yalvarmalarımıza rağmen çocuğu sevgiyle bağrına basıp emzirmek istemiyordu...
Taburcu olup kendi evlerine gittik. Ramazan-ı şerife 20 gün kalmıştı. Beyim ve küçük oğlum evde yalnız kalmışlardı. Durumun vahametini gördükleri için çocukla ilgilenmemi onları düşünmememi söylediler.
Oğlum ve torunum için gece gündüz çırpınıyor ama hâlimden hiç şikâyet etmiyordum. Elhamdülillah Allahü teâlâ yaşıma rağmen bana güç kuvvet ve sıhhat vermişti.
Ramazan-ı şerifi sağlıklı bir şekilde geçirdik. Torunuma da gece gündüz bakıyordum. Onu çok ama çok sevdim. Hayırlı, saliha bir evlat olması için hep dua ettim. İyi bir insan olması için annesinin onu iyi yetiştirmesi gerekliydi. Ne yazık ki annede bu anlamda hiçbir eğitim yoktu. Fıtratı safçaydı ama zekiydi. Ev kadınlığı ve annelik hakkında hiçbir bilgisi yoktu. Nasıl olsun ki, gözünü açmış annesini hep hasta görmüş çocuk. Kadıncağız da canının derdiyle uğraşırken kızını illa ki okutmuş işe yerleştirmiş ama belki kızcağızı evlendirmeyi bile düşünmemişti. Şartlar evlendirmeye mecbur etmişti galiba…
Gelin olduğumda kaynanaya hizmet, kaynana olduğumda da geline hizmet etmek varmış kaderimde…
Neyse… Sabırla çok şeyler aşıldı… Tecrübelerimizi de göz önünde bulundurarak torunuma oğluma ve gelinime elimden geldiğince yardımcı oldum. Gül yüzlü torunum hep kollarımda büyüdü. Annesi de sağ olsun ona bakmayı öğrendi. Babası da onun büyümesinde çok fedakârlıklara katlandı. Sevgi dolu bir aile ortamında büyümesi için elimizden gelen bütün sebeplere fedakârca yapıştık.
Anneanne de her fani gibi teslim-i ruh eyledi. Her şeye rağmen ona olan bütün haklarımızı helal etmeyi yine bu güzel gazeteden öğrenmiştim. Dünyada iyilikten başka ne var ki anılacak… Rabbim herkese huzurlu bir ömür versin…

         Rumuz: “Hayırlı Evlat”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.