“Anne biz ne olacağız?”

A -
A +
Babam artık evimizde o kadınla mı yaşayacaktı? Onunla mı evlenmişti? Kimdi bu kadın?..
 
Her zamanki günlerden farklıydı o gün… İki kardeş, korkudan birbirimize sarılmış annemle babamın salonda yaptığı kavgayı diniyorduk. Annem çok öfkeliydi:
“Bu kadın da kim Kamil?” diye soruyordu babama. Babam ise hiç umursamadan pervasızca cevap veriyordu anneme:
-Sana hesap mı vereceğim! Bundan sonra burada kalacak. Karım olacak benim.
-Biz ne olacağız Kamil? Bu çocuklar ne olacak?
-Ne olacak, beğenirsen kalacaksın. Beğenmezsen beğendiğin yere kadar yolun var…
Müthiş bir şeydi bu bizim için… Korkudan nefesimizi tutuyorduk. Babam artık evimizde o kadınla mı yaşayacaktı? Onunla mı evlenmişti? Kimdi bu kadın? Nereden gelip hayatımıza girmişti? Biz ne olacaktık?
Annem, bu davranışı gururuna yediremiyordu. Doğrusu kaç kadın böyle pervasızlığa tahammül edebilirdi ki? Babamın bu kararı bizim için korkunç ötesi bir şeydi. Anneme değer vermediği gibi kendine bile ailesine bile saygı duymayacak kadar seviyesiz bir karaktere sahip olduğunu çocuk aklımızla düşünemiyorduk.
Kardeşim üç yaşında ben yedi yaşındaydım. Annemin babama karşı herhangi bir yaptırım gücü yoktu. Babam her yönden annemden güçlüydü… Ama gücüne oranla insanlığı yoktu. İkinci evliliğini yapmak için annemin rızasını almaya tenezzül etmediği gibi yeni evlendiği bir kadını, tutup önceki eşinin yaşadığı eve getirecek kadar saygısızdı…
Ev dediğimiz de sıradan bir apartman dairesiydi. Babamın evlendiği o kadın, annemin üzerine kuma gelmeyi umursamadığı gibi bir de bizim yaşadığımız aynı eve gelip yerleşmeye utanmıyordu. Babamın “aynı evde kalacağız” önerisine nasıl razı olabiliyordu?
Babamın kendi nefsi için, karısını ve çocuklarını bir kalemde silecek karakter yoksunu olduğunu düşünemeyecek kadar basit biri olmalıydı… Annem daha o anda kararını vermişti. Biz bunu, özel eşyalarını alelacele toplamaya başladığında anlamıştık... Ağlamaktan şişmiş gözleri, kimseyi görmüyordu. “Anne biz ne olacağız?” diyen öz kızını dahi dinleyecek hâlde değildi…
Küçük kardeşimi kucağına aldığı gibi evimizi terk etmişti… O an annemle göz göze geldiğimizde onun o yıkılmış hâlini görünce ne diyeceğimi bilemedim. O da bana bakarken ne söyleyeceğini bilmiyordu.
Annem gitmişti… Ama nereye? Babamın yanına gitmek istedim. Babam öteki odada evimize yeni gelen o kadınla birlikteydi… Konuşmalarından korkup kapıyı bile tıklatamıyordum. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.