İyi ki tarih doğruları saklamıyor...

A -
A +
Ona İsmail Hami Danişmend’in “Garp Membalarına Göre Eski Türk Seciyesi” kitabını önerdim...
 
Kardeşim ve eşi, Hollanda’da caddede yürürken dalgınlıkla çarpıştığı yaşlı kadın ile birbirlerinden özür dilerler ama kadıncağızın özür dilemesi haddinden fazla ileri derecededir. Ve kendilerini yemeğe davet ederken birbirinden etkili nazik cümleler sıralar. Kardeşimin anlattığını yazmaya devam ediyorum:
“Baktık ki o davete gitmezsek gerçekten ayıp olacaktı… Mecburen gün ve saat verdik. O vakitte geleceğimizi söyledik. Tabii o gün de protokol tarihi gibi eşimle birlikte o yaşlı kadının evine gittik. Bizi kapıda krallar gibi karşıladı. İçeri nasıl buyur edeceğini bilemedi.
Biz ise hâlen yaşananların şokundaydık. Bir insan yolda çarpıştığı kimselerden özür dilemek için onları böyle mi ağırlardı?
Neyse içeri girdik ki gözlerimize inanamadık… Aman Allah’ım böyle bir sofra mı olur? Hani derler ya sofrada bir kuş sütü eksik. Kadıncağız gerçekten bir suçluymuş da kendini affettirmek istiyormuşçasına müthiş bir sofra donatmış. Onun kibarlığından dolayı biz tekrar mahcup olduk.
Daha sonra bu samimiyetin rol olmayıp bir kibarlık ve insanlık olduğunu anlayınca kendisine yürekten teşekkür ettik. Ve kendisiyle gerçekten dost olduk. Şimdi hâlâ ara ara kendisiyle görüşüyoruz...”
Anlatılanlara bakıldığında bu kadıncağız gerçekten çok kibardı. Ama aynı ülkede misafirleri üzerine at süren hoyratları da gördük. Misafiri arabasından indirmeyip geri göndermek isteyenleri de. Demek ki bu bir bireysel meseleydi. O kadıncağız kendi kendini eğitmiş bir “insan” numunesiydi. Peki bizim insanımız çok mu kabaydı? Hayır…
Kardeşim bunu anlatırken benim de hatırıma geldi. Kendisine İsmail Hami Danişmend’in “Garp Membalarına Göre Eski Türk Seciyesi” isimli kitabını önerdim. Kitabın günümüz Türkçesiyle ismi şuydu: “Batılı kaynaklara göre eski Türklerin karakter ve ahlakı...”
Bu kitapta da aynen yukarıdaki hatıradaki hanımefendinin övüldüğü gibi Batılılar da biz Türkleri övüyordu. Bizim insanımızın cömertliği, dürüstlüğü, yardımseverliği sıralanıyordu. Hem de bugün bizim onları anlattığımız gibi onların ağzından bizi anlatarak. Tıpkı kardeşimin Hollanda’da o yaşlı kadının kibarlığını görüp övgüyle söz ettiği gibi… İyi ki tarih var ve iyi ki tarih doğruları saklamıyor....

           Muhterem Sucu-Eskişehir

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.