Ak toprağın ilginç hikâyesi

A -
A +
Niçin ak toprak ekildiğinin sebebine gelince “ak toprak şıranın ekşiliğini alır” derlerdi...
 
 
Üzüm yemeye yüzümüz, pekmez içmeye şişemiz olması için çok iş gerekiyordu çok iş… Rengârenk üzümler, çotuklarına elveda diyerek, yeni bir kimliğe bürünmek üzere sepetlere, oradan keleter ismini verdiğimiz iki kulplu küfe biçiminde büyük sepetlere ve keleterlerden de bidonlara aktarılırdı sırayla ve nazikçe… Bidonlara aktarılmasının sebebi yolda, arabada sallandıkça akan şıra ziyan olmasın diye…
Eve gelinci üzümler bidonlardan üzüm çiğnenen ve adına “şarapana” denilen taş veya betondan büyük teknelere denirdi. Bunların üzerinde üzümler çiğnenerek iyice ezilirdi…
Köyümüz eski bir Rum köyü olduğu için Rumlardan kalma şarapanalar vardı, taştan oyulmuş… Rumlardan kalan izler bundan ibaret değildi çokça iz vardı… Onlar zamanında da bağcılık, tabii ki buna bağlı olarak şarap üretimi hayli revaçta imiş. Ayrıca ipek böcekçiliği de yapılırmış eskilerde… Köyümüzün güney kesiminde dut bahçeleri de vardı. Ne güzel yerlerdi öyle…
Üzümler temizlenmiş çıplak ayak veya temiz çizme giyilerek gerçekleştirilirken bu esnada üzümlerin üstüne ak toprak atılırdı. Niçin ak toprak ekildiğinin sebebine gelince “ak toprak şıranın ekşiliğini alır” derlerdi.
Köyümüz ile Büyükevren köyü arasında Ak Topraklık vardı. Toprak buradan getirilirdi. Bu toprağın ilginç bir de hikâyesi vardı:
Zamanın dehrinde o yörede büyük bir kıtlık olur. Yenebilecek ne varsa biter. İnsanlar ve hayvanlar açlıktan kırılmak üzeredir. Çocuklar açlıktan iç geçirip ağlayamaz hâle gelmişlerdir.
Bu zor günlerde beklenmedik bir şey olur. Köpekler, burunları beyaz olarak ağıllara dönmektedirler. Kontrol ettiklerinde şaşkınlık içinde görürler ki burunlarındaki bulaşık undan meydana gelmektedir. Köylüler köpekleri takip ederler. Ve Büyükevren yakınlarındaki Ak Topraklık’a gelirler. Bir de ne görsünler. Köpekler toprağı tırmaladıkları yerlerden un akmaktadır. Sevinç içinde bulabildikleri kap kacak çuval ne varsa bu unu doldururlar. Durumu, hükûmet yetkilileri haber alır. Un akan yerin başına asker dikerler ve unu parayla satmak isterler. Böyle olunca un o anda kesilir, akmaz olur… Bu olaydan sonra da buranın toprağı pekmez yapmakta kullanılır… Anlatılanlar bir efsane sadece… Esas olan üzüm hazırlanması ki apayrı bir serüven… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.