Şu an düşünüyorum da...

A -
A +
“O yıllarda daha yapay zekâ kavramı şimdiki gibi ülkemizin gündeminde yoktu...”
 
Firmaların ve kişilerin teknolojik yeniliklerini inceleyen bir meslek icra etmekteyiz. Bu yenilikler belirli bir zaman sonra bir bültende yayınlanarak herkesin bilgisine sunulmaktadır. 2003 yılı bahar aylarında çalıştığım şirketin sekretaryasından bir avukat tarafından arandığım söylendi. Telefon bağlandı. Karşımda çok kibar bir beyefendi vardı. Bahsedilen bültendeki yeniliklerden biri hakkında konuşuyordu. Dikkatle dinledim. Avukat bey kendisinin Fransa merkezli bir firmanın Türkiye’deki vekili olduğunu vurguladı. Bültende tarafımızdan kaleme alınan bir ifadenin müvekkiline ait bir marka olduğunu söyleyip kibarca “bu kelime yerine şu ifadeyi kullanabilirsiniz” diye tavsiyede bulundu. Biz de bunu dikkate alıp inceleyeceğimizi ve gerekli görürsek değişikliği yapacağımızı söyleyip karşılıklı teşekkür ederek telefonu kapattık. Aynı bültenin ülkemiz sanayicileri tarafından incelenmediğini görüyor ve üzülüyorduk. İlgili yabancı firmayı çok takdir etmiştim. “Olması gereken gibi hareket ediyorlar” diye zihnimden geçirdim.
Aradan yıllar geçti. 2017 yılında medya takip hizmeti veren bir başka firma ziyaretimizde, yetkili ile sohbet ederken medya takibinde ve raporlamasında artık yazılı basında takibin çok kolay olduğunu söylediler. Şu an kendilerinin, canlı yayında geçen ifadeleri hemen yakalayıp raporladıklarını söylediler. Bunu kişi olarak yapmanın mümkün olmadığını da belirttiler. Bu işlem yapan programlardan bahsettiler ve birkaç program ismi verdiler. Bu programlar sayesinde raporlamanın çok kolay bir şekilde yapılabildiğinden bahsettiler.
İş yerine gelip ilgili programları incelediğimde istisnasız hiçbirinin bizim yerli programımız olmadığını üzülerek idrak ettim. Yaşadığım bu iki hadise şahsımda derin tesir bıraktı. Çünkü ürettiğimiz yazılı ve sözlü veriler ve bilgiler büyük bir titizlikle takip ediliyor, raporlanabiliyor ve istenen kişilerin masasına anında konabiliyordu.
O yıllarda daha yapay zekâ kavramı ülke gündeminde yoktu. Şu an düşünüyorum da bu kadar derinlemesine takip ve analiz yapabilen ülkelerle böylesine bir mücadele verilmesi büyük bir hadise. Gerçekleşen hadiselere verilecek tepkiler aynı ise sizi bir noktadan bir noktaya istedikleri şekilde sevk edebilirler.
O gün, devlet büyüklerinin aynı hadiseler karşısında zamana göre farklı tepkiler veriyor olmasının sebeplerini de hisseder gibi oldum.
          Rumuz: "İnce Konular"
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.