Tam “kurtuldum” derken…

A -
A +
Köpeklerden kaçıp binaya yaklaşırken etrafımı saran insanların “kıpırdama!” sesiyle irkildim!..
 
 
Öğretmen olarak ilköğretim müfettişi olabilmek için kazandığımız Pedagoji Bölümünden sınava girmek üzere geldiğimiz Ankara’da yaşadığımız aksilikleri dün anlatmıştım. Bu aksiliklere rağmen sınava hazırlanmak üzere, iki hafta sabır ve fedakârlıkla koşturduk durduk.
Sınavların heyecanını yaşadık tekniğini kavramaya çalıştık. Üzülenler sevinenler oldu.
Notlar daha sonra açıklanacaktı. Biz tahminî olarak bu duyguları yaşıyorduk tabii ki.
İkinci haftanın cuma günü sınavlar bitti. Herkes görev yerine dönmeye başladı. Ben de bavulumu hazırlayıp otogara gittim.
Niyetim İzmir otobüslerine binerek köyün sapağında inmek. Ötesi kolay, “nasıl olsa köyüme giden bir araç bulunur” diye düşünüyorum.
Bu düşünce ile İzmir’e giden otobüslerden bilet aldım. “Afyon’dan otuz km ötede ineceğim” diye tembihledim. Muavin “tamam abi, yaklaştığımızda hatırlatırsın” dedi, anlaştık.
Yorgun ve bitkin hâlde kendimi koltuğa attım. Nasıl olsa yol uzun, ara sıra uyandıkça nerede olduğumuza bakıyorum. Gece yarısına yakın söylediğim sapakta muavin, “ineceğin yere geldik ağabey” diyerek beni indirdi.
Bavulumu alarak köyün yoluna düştüm. Ağır ağır yürüyorum yorulmamak için. Çünkü bavul bir hayli ağır... Etrafım karanlık fakat soğuk yok.
Biraz yürümüştüm ki birden köpek sesleri duymaya başladım. Ne olduğunu anlayamadan birden etrafımı çoban köpekleri sardı. Normalde köylü çocuğuyum köpekten korkmam. Fakat köpekler iri ve kızgın, dişlerini göstererek bana hamle yapıyorlar. Ben de kovmaya çalışıyorum. Baktım durum kötü “kimse yok mu!” diye bağırmaya başladım. Bir yandan da kendimi savunmaya çalışıyorum.
O ara az ileride bir bina fark ettim. Yerden bir çalı alarak köpeklere sallaya sallaya binaya yaklaştım. Işıkları yandığına göre birileri vardır diye aklımdan geçti. Köpeklerin havlaması ve benim bağırmam üzerine, birden birkaç kişi belirdi, bana doğru koşmaya başladılar. Ben kurtuldum derken, bunlar çifteleri bana doğrulttular:
“Kıpırdama!..” diye bağırmaya başladılar.
Neredeyse düşüp bayılacağım. O sırada binadan da birkaç kişi çıktı. Ben oldukça korkmuş ve bir hayli de kızmıştım. Tüfek doğrultanlara bağırmaya başladım:
“Köpeklerinizi önlesenize, bana neden düşman gibi davranıyorsunuz?"
Binadan çıkanlar da “ne oluyor?” diye olaya müdahil oldular. Derken köpekler susturuldu ve uzaklaştırıldı. O anda bir sessizlik oldu. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.