Dedeler nineler ve torunlar -1-

A -
A +
Bugün de böyle midir bilemem?.. Bizim zamanımızda torunların varlığı, dedeler ve nineler için ayrı bir mutluluk kaynağı idi.
Çocuğun anne ve babası dışında kurduğu sevgi ilişkilerinde, dedeler, nineler önemli yer tutardı. Bizim zamanımızda dede ve ninelerin “bir hayli tecrübeleri”, “kocaman yürekleri” ve çalışan gençlere göre daha fazla zamanları vardı ve bunları torunlarına vermekten hiç çekinmezlerdi. Torunların, onlardan sevgi ve ilgi yanında alacakları pek çok şey vardı.
Dedeler ve nineler genellikle daha hoşgörülü olurlardı.
-Çocuğa, çocukluğunun payını vermesini bilirlerdi.
-Kendi çocuklarını yetiştirirken düştükleri yanlışları tekrarlamamaya çalışırlardı.
-Sık sık anayı babayı tecrübeleri doğrultusunda uyarırlar aynı hatalara düşmesini istemezlerdi.
-Çocukları eğlendirir, gezdirir, akşamları fırsat bulurlarsa masal söylerlerdi.
-Çocukla sıcak ilişki kuracak zamanları vardı. Çocuklar da buna hazır hâlde akşam olmasını ninesinin dedesinin kendisiyle baş başa kalmasını beklerlerdi
Ne enteresandır ki bu güzel zenginliklerimiz artık bir hayal oldu veya olmak üzere…
Çalışan anne sayısının gittikçe arttığı günümüzde, nine ve dedelerin desteği ve yardımı elbette küçümsenemez ama anne babasıyla aynı evde kalan ailelerin sayısı da bir elin parmakları kadar kaldı.
Biz genç anne babalara, kendi anne babaları hayatta ise onlardan yararlanmanın bir yolunu bulmaya çalışmalarını öneririz.
Çünkü büyük anne ve büyük babalar çocuklar için bulunmaz bir dünyadır. Bir rehabilitasyon merkezidir. Bir kültür hazinesidir… Çocuk, onları sığınacağı bir liman olarak görür. Çocuğun sosyal, psikolojik ve kültürel yapısının gelişiminde çok önemli etkileri vardır. Dede ve nine sistemin vazgeçilmez değerleridir. Bu gerçekler yanında;
-Dede ve ninelerin birçoğu gereğinden çok yumuşaktır.
-Hoşgörüleri kimi zaman ana babaları kızdıracak ölçülere ulaşır.
-Ana ve babaların yetiştirme anlayışına ters düşen karışmaları olur.
                Seyfettin Karamızrak
 
 
Şiir
 
             Seher vakti
 
Seher vakti öter bülbüller,
Ne de güzel bakar bütün sümbüller,
Gülümserler insana bütün nimetler,
Yeter ki biz kıymetini bilelim bu vaktin.
 
Seher vakti gönüller, huzur dolar yürekler,
Muhabbetle kucaklaşır, bütün güzeller,
Hayır diler insana, bütün melekler,
Yeter ki biz kıymetini bilelim bu vaktin.
 
Seher vakti uyumayan insanlar,
Nimetlere konarlar, o vakitte kalkanlar,
Hayatın bereketini, işte o an anlarlar,
Yeter ki kıymetini bilelim bu vaktin.
 
Bu vakitte nimetler fazlasıyla dağılır,
Nasibi olanlar, rızıklarını hepten alır,
İstiyorsak bereket, işte bu vakitte vardır.
Yeter ki kıymetini bilelim bu vaktin.
 
Hayır ve şer Allah’tan biliyorsun,
Sebebe yapışmak gerekiyor diyorsun,
Daha niye bunu sen yapmıyorsun?
Haydi Mücahit kalk artık namaza.
                        Mücahit Demirci
 
 
UNUTULMAZ İSİMLER
 
ZAĞANOS PAŞA: Fâtih Sultan Mehmet Han devrinin meşhur vezirlerinden. Doğum yeri ve tarihi hakkında bilgi yoktur. Sultan İkinci Murat Han'ın kızını alarak ona damat ve daha sonra başka bir hanımından kızını, Fâtih Sultan Mehmet Han'a vererek kayınpeder oldu. Fâtih'in şehzâdeliğinde lalalık yapan Zağanos Mehmet Paşa, ona Rumca ve Latinceyi öğretti. Sultan İkinci Murat Han'ın vefatından sonra padişah olan Fâtih Sultan Mehmet Han'ın yakını, en güvendiği devlet adamı olarak vezirliğe yükseltildi...
İstanbul’un fethi için genç padişahı devamlı teşvik etti. Rumeli Hisarı'nın yapımında bizzat çalıştı. İstanbul kuşatmasında Cenevizlilerin harekâtına karşı bugünkü Beyoğlu sırtlarını tuttu. Haliç cephesi tamamen Zağanos Paşa kumandasındaydı. İstanbul’un fethinde büyük faydası görüldü. Fetihten sonra Galata’nın Cenevizlilerden sulhla alınmasını sağlayan anlaşmayı imzaladı. Çalışkan, sadâkatle devletine bağlı, bilgili, hayırsever bir vezirdi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.