Nedir bağışıklık sistemi?

A -
A +
Vücudun kendinden olanı yabancı olandan ayırması ve yabancı madde ve canlılara karşı kendini savunacak maddeleri yapması olayıdır. Bağışıklık; “doğal bağışıklık” ve “sonradan kazanılan bağışıklık” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kazanılan bağışıklık da; “aktif bağışıklık” ve “pasif bağışıklık” olarak yine ikiye ayrılır. Doğal bağışıklık: Doğumdan itibaren vücudun hastalıklara karşı belli bir dirence sahip olmasıdır. Bu bağışıklık belli hastalıklara karşı oluşmuş özel bir bağışıklık değildir. Çeşitli faktörler burada rol oynar. Vücut sıcaklığının belli bir seviyede tutulması, bazı mikropların üreme sıcaklığında olmadığından, bu mikroplara karşı kişi dirençli olur. Bunun gibi derideki yağ asitleri, bakterilerin vücuda deri yoluyla girmesine engel olurlar. Dolayısıyla sağlıklı bir deriden vücuda bakterinin girip hastalık yapabilmesi mümkün değildir. Tükürük ve gözyaşının da bakteriler üzerinde öldürücü etkisi vardır. Bronşlarımızda oluşan balgamın sayesinde hava yolundan vücuda giren çeşitli parçacıklar, tüylü hücrelerin yutağa doğru olan hareketleriyle dışarı atılır veya yutulur. Midenin asit derecesi o derece fazladır ki, bazı mikroplar dışında (aside dayanıklı mikroplar) mideye giren mikropları hemen öldürür. Kanda bulunan “komplement ve properdin” maddeleri bakteriler üzerinde öldürücü etki yaparlar. Kanda bulunan beyaz hücrelerden (akyuvarlar) olan parçalı nüveli hücreler, bakterileri “yutarak” (fagositoz ile) içlerine alırlar ve granüllerinde bulunan enzimlerle parçalarlar. Kazanılmış bağışıklık (Aktif bağışıklık): Vücudun kendi gayretiyle (aktif çalışmasıyla) meydana getirdiği maddelerle meydana gelen bağışıklıktır. Ortaya çıkan maddeler belli mikrop ve maddelere karşı özel olarak hazırlanmış maddelerdir. Aktif bağışıklık herhangi bir bulaşıcı hastalık atlatıldıktan sonra gelişebileceği gibi zayıflatılmış veya öldürülmüş mikroplar yahut mikrop maddeleri ile yapılan aşılar verilmek suretiyle de yapay olarak da ortaya çıkarılabilir. Yine mikropların yaptıkları zehirlerin (toksinlerin) etkisizleştirilerek vücuda verilmesiyle de bağışıklık kazanılır. Bu kazanılan bağışıklık mikroba karşı değil, o mikrobun zehrine karşıdır. Mikroplar, aşılar veya toksoidlere (etkisizleştirilmiş zehirlere) karşı vücutta antikor denilen savunma maddeleri yapılır.         ŞİİR                  Gönlüm   Ey rüzgâra, hayalini satan gönlüm Vuslatı sorup, ateşine yanan gönlüm Günleri, gözlerinden ecele satan gönlüm Hislerin feryadına ömrü salan gönlüm   Ölümü unuttun mu senin azığındı Çaresiz aklın gönlüne danışırdı Şimdi bulutsuz yağmura, serap sarıldı Yağan hayaller gökyüzünde asılı kaldı.   Hicran çölüne, gözyaşı yağar şimdi Ecel tapusu, cana yolcudur şimdi Tövbe nerede hangi durakta şimdi Nefis ve şeytan başımda bekler şimdi   Aşkı hangi kalede hapsettiler Ruhumu, aklıma düşman ettiler Gençliğimi nefse kurban ettiler Beraatıma tövbe yetiş şimdi.                Yavuz Selim Bulut         ENTERESAN BİLGİLER   NATÜRALİZİM: Realist akımın daha köklü bir devamı sayılan bu akım tabiatı ve tabiat bilimlerine tam bağlılığı prensip alır. Bu akımın temsilcileri insanların hayatında da tıpkı tabiat olaylarında olduğu gibi belli sebeplerin aynı şartlar altında belli neticeleri doğuracağı tezinden hareket eder. Bu bakımdan romancının yazacağı kahramanın fizik ve ruh yapısını hazırlayan şartları bir biyoloji âlimi gibi incelemesini isterler. Hayatta tesadüfe yer yoktur görüşünü savunurlar. Natüralistlere göre bir roman kahramanının ilk incelenecek şeyi soya çekimdir. İnsanın et, kemik ve sinirden ibaret olduğuna inanmışlar, ruh denilen mevcut varlığı reddederek eserlerini tamamen maddi açıdan yazmışlardır. Bu husus, natüralistlerin çıkmaza saplandıkları ve acze düştükleri şeylerin başında gelir. Onlara göre işçinin çocuğu işçi, tüccarın çocuğu tüccar, din adamının çocuğu din adamı ve alkoliğin çocuğu muhakkak alkolik olur. Natüralistler, sırf maddî varlık saydıkları insanı realistler gibi yalnız gözlemekle kalmayıp ayrıca tecrübeye (deneye) tâbi tutarlar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.